Glabrus başarırsa... küçük bir ayaklanma halledilmiş olur, onunda bana bir iyilik borcu olur. | Open Subtitles | لو جلابريس نجح0 إذاً , سوف تخمد الثورة, وسوف يُدين لي بالمعروف0 |
Babamızın o Rus hayduda borcu vardı, o ölünce, borç, benim ve kızkardeşimin üzerine kaldı. | Open Subtitles | والدنا يُدين بمال لعصابة روسيا، لقد مات ووقع جميع الدين عليّ وعلى شقيقتي. |
Katolik Kilisesi'nde bana borcu olan biri vardı. | Open Subtitles | لدي مصادري في الكنيسة الكاثوليكية بعض الراهبات يُدين لي ببعض الفضل |
Katilini bulmak istiyorsan git de borçlu olduğu adamı bul. | Open Subtitles | أتريدين أن تعرفي من قتله فعليكِ أن تعرفي إلى من يُدين. |
Artık baban bana borçlu. Ona bir şey yapabilecek tek kişi... benim. | Open Subtitles | أنا من يُدين أباكَ, الشخص الوحيد الذي يُمكنهُ أن يفعل لهُ أي شئ هو أنا |
Onu, ona borçlu olan birini pataklarken gördüm. | Open Subtitles | رأيتهُ توًّا يضرب شخصًا كان يُدين له بالمال. ويلاه، هاهو ذا. |
Sana çok şey borçluydu, John. | Open Subtitles | كانَ يُدين لك بالكثير يا "جون" |
Oğlunuzun bana yüklü miktarda borcu var. | Open Subtitles | إبنك الصغير يُدين ليّ بكثير من المال. |
Babanız, Sör Walter'ın krallığa vergi borcu var. | Open Subtitles | والدك السير (والتر)، يُدين بضريبة لهذا التاج |
Artık bana istediğim seks pozisyonunu yapma borcu oldu. | Open Subtitles | الآن يُدين لي بجنس جميل |
Seni tekrar görmek ne güzel, Lionel. Dedektif Fusco'nun bize borcu vardı böylece bize küçük bir ön ödeme yaptı. | Open Subtitles | (تُسعدني رؤيتكَ مجدداً، (ليونيل - ...المحقق (فيسكو)، يُدين لنا بدين - |
Belki birilerine borcu vardır. | Open Subtitles | -ربما يُدين مال للناس |
Bize ne kadar borcu var? | Open Subtitles | بكم يُدين لنا؟ |
Eminim Alex sana Viktor'un Nikki adındaki adama borçlu olduğunu söylemiştir. | Open Subtitles | أنا متأكد بأن "اليكس" أخبرتك بأن "فيكتور" يُدين بالمال لرجل يُدعى "نيكى بتروفيش" |
İki, para borçlu olduğu diğer adamdan kurtulmak. | Open Subtitles | "ثانيًا، التّخلص من آخر رجل يُدين له بالمال" |
Bir dostu arayacağım. Bana borçlu. | Open Subtitles | سأتصل بصديق لي يُدين لي |
Ve ona 150.000 borçlu. | Open Subtitles | وهو يُدين له بـ150 ألف |
Norrell her şeyini bana borçlu. | Open Subtitles | (نوريل) يُدين بكل شئ لي. |
Sana çok şey borçluydu, John. | Open Subtitles | كانَ يُدين لك بالكثير يا "جون" |