Buraya ne zaman gelsem, sanki beni izliyor. | Open Subtitles | كلّما جئتُ إلى هُنا، أشعر وكأنّه يُراقبني. |
Birisi beni izliyor. | Open Subtitles | هناك من يُراقبني. |
- Gitmem lazım. Barnes beni şahin gibi izliyor. | Open Subtitles | عليّ الذهاب، (بارنز) يُراقبني مثل النسر |
Aslında güvende değildim. Bizim civarda oturan bir adam beni izliyordu. | Open Subtitles | لم يكن الطريق آمناً، لقد كان هناك رجلاً من الحيّ يُراقبني. |
Aslına bakarsan, bir adam vardı park edilmiş bir arabada, beni izliyordu. | Open Subtitles | بواقع الأمر، كان هناك رجل في سيّارة مُتوقفة، يُراقبني. |
Beni izliyor. | Open Subtitles | هو يُراقبني. |
Biri beni izliyordu. | Open Subtitles | شخص ما كان يُراقبني |