"يُرسل" - Traduction Arabe en Turc

• gönderiyor
• yolluyor
• gönderdi
• yollar
• yolladı
• göndersin
• gönderiyordu
• gönderen
• gönderdigini
• gönderilmesi

Terzim çıldırdı. Her hafta, Glasgow'dan bana, uçakla 12 takım gönderiyor.
خيّاطي يُرسل لي إثنا عشرَ بدلة إسبوعياً مِنْ غلاسكو

Bir tuşa basınca ses dalgaları üreterek belirli bir boruya sıkıştırılmış hava gönderiyor.
اضغط زراً يُرسل الهواء المضغوط إلى أنبوب محدد

Labert "Burası benim evim" mesajı yolluyor ve Otters taraftarı hayran kalmış durumda.
"لابيرت يُرسل رسالة أنّ هذا ملعبه، وجماعة "القنادس" تُحبّه.

Babam ayrıca bunu gönderdi iyi niyetinin göstergesi olarak.
وأبي أيضًا يُرسل لك هذه، كدليل على نيته الطيبة.

Bilgisayar kilidi açmak için elektronik bir sinyal yollar. Ama bilgisayar çalışmadığı için. Sinyali kendim yollayacağım.
يُرسل الحاسوب إشارة إلكترونيّة لفتحه، لكن بما أنّ ذلك الحاسوب لا يعمل، سأقوم بإرسال الإشارة بنفسي.

Georg size en içten dileklerini yolladı.
جورج يُرسل لكي أحر التحايا

Neden gömleklerini temizlemeciye göndersin ki?
لماذا قد يُرسل قمصانه للتنظيف في الخارج؟

Sana her ay sahte muhasebe kayıtları gönderiyordu.
إنه يُرسل لك تقارير حسابات مزورة كل أسبوع

Bu da elektriği iki tel arasından gönderiyor.
هذا يُرسل الكهرباء بين إثنين من الأسلاك.

Ayrıca şarap ve peynir hakkında her şeyi biliyor ve her hafta Katy'ye çiçek gönderiyor.
بالأضافة أنة يعلم كل شىء حول النبيذ و الجبنة و كل أسبوع يُرسل لكايتى أزهاراً

Bu alet deneğe elektrik vermesi için makineye sinyal gönderiyor.
هذا الجهاز يُرسل إشارات لصعق الخاضع للتجربة.

Tüm büyük bankaların ve yatırım şirketlerinin müdürlerini toplamamız açık görüşlü oluşumuz dünya çapındaki pazarlara etkili bir mesaj gönderiyor.
قيامنا بجمع رؤساء البنوك الكُبرى وشركات الاستثمار، يُرسل رسالة قوية لأسواق العالم

FBI sürekli hatırlatma mesajı gönderiyor.
المكتب الفيدرالى يُرسل أسبوعياً تذكيرات لأعضاء الخدمة

cocuklarımıza kollarımızın müsait olmadıgı mesajını gönderiyor.
هذا يُرسل رسالة مفادها أن أذرعنا ليست مُتاحة لأطفالنا في الواقع

Senin adam mesaj yolluyor sanırım.
يبدو أنّ رجلك يُرسل رسالة نصيّة.

Görünen o ki bir ekip yolluyor.
ومن الواضح أنه يُرسل فريق إلى هُناك

Babam ayrıca bunu gönderdi iyi niyetinin göstergesi olarak.
وأبي أيضًا يُرسل لك هذه كدليل على نيته الطيبة

Bu gece, İsa'nın vekili olan papanız size bir hediye gönderdi.
الليلة، أبوكم النائب عن المسيح، يُرسل لكم هدية، هدية لحفظكم من هذه النيران!

Evet, hep başka başka kadınlara çiçek yollar.
-أجل . أجل إنّه دائماً ما يُرسل الزهور، إلى نساءٍ، نساء مُختلفات.

- Sevgilerini yolladı.
إنه يُرسل تحياته

Tamam, Hırsızlık masası bu fotoğrafı rehincilere ve ve müzayede evlerine göndersin.
حسناً. اجعل قسم مُكافحة السرقات يُرسل تلك الصُورة لمحلاّت المرهونات والمزادات.

Parayı kendisine gönderiyordu.
كان يُرسل المال لنفسه.

Hücrenin içine sinyal gönderen ... ... diğer parça iç kısmıdır.
والجزء الاخر في الداخل حيث يُرسل اشارات الى الخلية

Pekala, hacker'in cep telefonuyla e-posta gönderdigini biliyoruz.
حسناً، نحن نعلم الآن أنّ المُخترق يُرسل رسائل إلكترونيّة بواسطة هاتف نقال.

Aldığınız her şeyin laboratuvara gönderilmesi gerek.
نحتاج لأنّ يُرسل أيّ شيء أخذتموه إلى المختبر.