Bu kıza bir şey oluyor düşüncesi beni dehşete düşürmüştü. | Open Subtitles | فكّرت أن شيءٌ ما سيحدث لهذه الفتاة كان يُرعبني. |
Çocuklarına beslediği sevgi beni biraz korkutmuştu. | Open Subtitles | الحبّ الذي كنّته لأبنائها، كان يُرعبني قليلًا. |
Sessiz anlar beni oldukça ürkütüyor sanırım. | Open Subtitles | أظن أن اللحظات الهادئة هي أكثر ما يُرعبني |
Çünkü bu çocuk beni ürkütüyor ve senin için korkuyorum. | Open Subtitles | ،لأن هذا الطفل يُرعبني و أنا خائفة عليك |
Bu beni uyuz ediyor. | Open Subtitles | ذلك يُرعبني |
- beni çok korkutuyor. | Open Subtitles | إنه يُرعبني. |