Ama önce ablan, sonra sen üniversiteye gidince daha da güç olmaya başladı. | Open Subtitles | لكن عندما أختَكَ وبعد بأَنْك ذَهبتْ إلى الكليَّةِ، أبقىَ أَنْ يُصبحَ أصلب. |
Beni onların düşündüğü gibi biri olmaya zorladılar. | Open Subtitles | حاولوا إجْباري أَنْ يُصبحَ ما كَانَ عِنْدَهُمْ في العقلِ. |
Özellikle şimdi, hani evleneceğiz ve onun da eve pastırmayı getiren kişi olmaya alışması gerekecek. | Open Subtitles | خصوصاً الآن، تَعْرفُ، بأنّنا سَنُتزوّجُ، وهو سَيكونُ عِنْدَهُ أَنْ يُصبحَ مستعمل إلى جَلْب إلى البيت لحمِ الخنزير. |
Ve Michael durumu kavradığında ciddi olmaya karar verdi. | Open Subtitles | وذلك عندما مايكل أدركَ بأنّه كَانَ وقتاً أَنْ يُصبحَ جدّي. |
Buradan büyük adam olmaya 10.000 adım var. | Open Subtitles | يَأْخذُ 10,000 خطوةَ أَنْ يُصبحَ مِنْ هنا إلى العظمةِ. |
Bu yüzden güçlenmiş bir kadın olmaya karar verdim. | Open Subtitles | لذا قرّرتُ أَنْ يُصبحَ إمرأةَ مُشَجَّعةَ. |