- Bu noktada hiç inandırıcı değil, affedilir gibi de. | Open Subtitles | ،عند هذه النقطة .الأمر ليسَ مُقنعًا تمامًا من الصعب أن يُغفر لك. نعم. |
Fransa'da tutku suçları hep affedilir. | Open Subtitles | لأنه في فرنسا، جرائم الشغف يُغفر عنها. |
Pekala, yaptığım şeyin, affedilemez olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | .. حسناً، أعرف أن ما فعلته كان لا يُغفر .. |
affedilemez bir şey bu. | Open Subtitles | ما بَـدَر مني تواً لا يُغفر لي |
affedilmek için bir şeyler vermem gerek. | Open Subtitles | اريد ان اعيد شيئا قبل ان يُغفر لى. |
Bağışlanmak istiyorum ama bağışlanamazsın, bunun için olmaz. | Open Subtitles | أحتاج لأن يُغفر ليّ، ولكن لا يُمكن أن يُغفر لكَ، ليس على هذا. |
Senden ve herkesten her ne aldıysa, bağışlanamaz. | Open Subtitles | مهماكانما أخذهمنكِ... و من الجميع، شيء لا يُغفر له ... |
Ama bana yakınlaşmak için, ya da Allah bilir başka ne amaçla ölen kocamla ilgili kişisel detayları kullanman affedilir gibi değil. | Open Subtitles | ولكن استعمال تفاصيل ...الخصاة بزوجي الفقيد لتكون قريباً مني، أو ...الله يعلم لأي غرض هذا لا يُغفر |
O zaman affedilir. | Open Subtitles | ويسكب دمها على المذبح ويجب أن يُغفر له |
Böyle bir eş affedilmez, affedilemez. | Open Subtitles | تلك زوجة... لا يمكن أنْ يُغفر لها... . |
- Bu affedilemez. | Open Subtitles | هذا لن يُغفر. |
Buraya affedilmek için mi geldin? | Open Subtitles | أجئتِ هنا لكي يُغفر لكِ؟ |
Söyle bakalım Tito, affedilmek ister misin? | Open Subtitles | لذا، (تيتو)، أتحبّ أن يُغفر لك؟ |
Tövbekar olmak ve Bağışlanmak. | Open Subtitles | التوبة ؟ وأن يُغفر لنا ؟ |
Bağışlanmak istiyor musun? | Open Subtitles | -أتريد أن يُغفر لك؟ |
- Bunlar bağışlanamaz. | Open Subtitles | -لا يُمكن أن يُغفر -توقف. |
Yargıç Wargrave hastalığınızı bağışlanamaz bir üslûpla ifşa ettiğim için kendimi size karşı özür borçlu hissediyorum. | Open Subtitles | القاضي (ورقريف)، أشعر... بأني أدين لك بإعتذار. فضح مرضك في مثل هذه الطريقه أمر لا يُغفر له. |