"يُكتشف" - Traduction Arabe en Turc

    • keşfedilmemiş
        
    • keşfedilmeyi
        
    • edilmeden
        
    • Yakalanmadan
        
    Resmen bir sorunu yok çünkü, pratikte, henüz keşfedilmemiş bir yer. Open Subtitles رسمياً لا يوجد عيب به لإنه عملياً لم يُكتشف بعد
    Tanrı'nın yemyeşil Dünya'sında ve daha keşfedilmemiş olan evrenin uzak köşelerindeki her şey. Open Subtitles كل شئ في أرض الله الخضراء وربما أبعد مما لم يُكتشف بعد في كوننا؟
    Şimdiye kadar keşfedilmemiş birisinin çalışmaları birdenbire ortaya çıkıyor ve oldukça iyi görünüyorlar. Open Subtitles شعور بأن شخصاُ ما غير مُكتشف و لم يُكتشف و فجأة أصبحت أعمالها متوفرة و هي أعمال رائعه
    Onlar gelecek nesiller tarafından yeniden keşfedilmeyi beklerken İnsanoğlunun neler yapabileceğine dair küçük bir hatırlatma. Open Subtitles مُنتظراً أن يُكتشف مرة ثانية بالأجيال القادمة رسالة تذكير لما يقدر على فعله البشر
    Bu orman yeni bir yunus türünü saklayabiliyorsa kim bilir içerisinde keşfedilmeyi bekleyen başka neler vardır? Open Subtitles ولو كان بوسع هذه الغابه اخفاء فصائل أخرى من الدلافين ماذا أيضاً سيكون بانتظار ان يُكتشف
    Kabul etmezseniz, kaçtığınız fark edilmeden geri dönün. Open Subtitles إذا لم توافقوا فلتعودوا قبل أن يُكتشف هروبكم
    Böylece fark edilmeden cinayetlerini planlayabilecekti. Open Subtitles ليستنى له تخطيط هاته الجرائم مِن دون أن يُكتشف أمره
    Yakalanmadan ve bu kadar yakında bir nükleer tesis kurmak. Open Subtitles مصنع نووي، بُنيَ بدون أن يُكتشف وقريب جداً.
    Arkamda harika bir manzara görüyorsunuz. Bu resim Uluslararası Uzay İstasyonundan çekildi, bu nadiren görünen ve nadiren çalışılan ve neredeyse hiç keşfedilmemiş gezegenimizin bir parçasını gösterir. TED يمكنكم رؤية منظر مذهل من خلفي، وهو صورة التُقطت من محطة الفضاء الدولية، وهي تُظهرجزءا من كوكبنا الذي من النادر رؤيته ودراسته، وتقريبا لم يُكتشف أبدا.
    İşte gerçektende sonuncu keşfedilmemiş bölge. Open Subtitles ها هو آخر مكان قديم لم يُكتشف بعد
    Herkül'ün Ayakları sadece keşfedilmemiş bir okyanusa açılan bir kapı değil, aynı zamanda gerçek ve efsane arasındaki ana kapıydı. Open Subtitles أعمدة (هرقل) لم تكن مجرد بوابة لمحيط لم يُكتشف بعد لقد كانت بوابة تفصل ما بين الواقع والخيال
    keşfedilmemiş bir hazine o. Open Subtitles -إنها كنز لم يُكتشف -لا بأس بهذا
    Ve belki de keşfedilmeyi bekleyen çok daha fazlası olduğunu... Open Subtitles و ربما هناك المزيد في انتظار أن يُكتشف.
    Bu dolambaçlı dünyada orman avcısı fark edilmeden avına yaklaşmak için pusu kurma sanatında uzmanlaşmak zorunda. Open Subtitles ليصل إلى فريسته في ..هذا العالم الأشبه بالمتاهة ..دون أن يُكتشف على صيّاد الغابة أن يبدع في فنّ نصب الكمين
    Sürünün rüzgar yönünde ilerliyor fark edilmeden. Open Subtitles ..يتحرّك بعيدًا عن مسار الرياح المتجهة إلى الأيّل لم يُكتشف
    Daha Yakalanmadan bir kasa şarabı bile çalamıyor. Open Subtitles لم يستطع حتى سرقة صندوق نبيذ دون أن يُكتشف أمره

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus