Chi'yi çekebilmek bir sanattır ama bir kere onda ustalaştın mı hemen herkesi kendine esir edebilirsin. | Open Subtitles | أمتصاص الروح فن ، ولكن عندما تتعلمين التحكم فيها يُمكنكِ حينها أستعباد أى شخص. |
Eğer beğenmediysen polislere söyleyebilir, ve kaçışımı rapor edebilirsin. | Open Subtitles | حسناً، إذا لمْ يكن يُعجبكِ الأمر، يُمكنكِ الإتّصال بالمارشالات، وتقديم بلاغ عن هروبي. |
Buna son verebilirsin. Seni kontrol etmesine izin verme. | Open Subtitles | يُمكنكِ إنهاء ذلك، لا تجعليه يُسيطر عليكِ |
Öyle bir ev arkadaşı olmak istemem ama benimkileri ödünç alabilirsin diyemem. | Open Subtitles | أكره أن أكون رفيقة السّكن، لكنّني لم أقول يُمكنكِ أن تستعيري صدريّتي. |
İstersen beni suçlayabilir ya da gerçeği kabul edersin. | Open Subtitles | الآن يُمكنكِ أن تلوميني كما تشائي أو يُمكنكِ أن تقبلي الحقيقة |
Orada at nalı yarışları var, diğer çocuklarla yarışmalar yapabilirsin. | Open Subtitles | لديهم ورشةً لصنع حدوة حصان حيث يُمكنكِ أن تتحدي . الأطفال الآخرين بصنعها |
En azından iki defa yapamazsın, değil mi? | Open Subtitles | على الأقل لا يُمكنكِ فعل ذلك مرّتين. صحيح؟ |
Bir seçeneğin daha var. Merhametli olabilirsin. | Open Subtitles | أمامكِفرصةأخرى، يُمكنكِ أنّ تكونـّي رحومة. |
Bana işkence edebilirsin beni öldürebilirsin ama o anavatanınızın kıçına tekmeyi basacağız ve bu konuda yapabileceğiniz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | يُمكنكِ تعذيبي ويُمكنكِ قتلي لكننا سنقوم بركل مؤخرة بلادكِ الرخامية |
Yani, 100 kilometre hızdaki tıra ne olduğunu artık tahmin edebilirsin. | Open Subtitles | حسناً، والآن يُمكنكِ أن تتخيلي ما سيحدث لمقطورة كبيرة تسير بسرعة 100 كيلومتر في الساعة أو.. |
Belki burada yaşadığım çelişkiye yardım edebilirsin. | Open Subtitles | ربما يُمكنكِ مساعدتي في هذه المُعضلة البسيطة التي لدي هنا. |
Hala çeyreklik alıyor. Tamir edebilirsin değil mi? | Open Subtitles | ما زالت تأخذ أرباع، يُمكنكِ إصلاح ذلك، صحيح؟ |
Tanrı'nın niyetini nasıl tahmin edebilirsin? | Open Subtitles | كيف يُمكنكِ إفتراض أنكِ تعرفين نوايا الرب ؟ |
Bana her zaman bulmaca verebilirsin ve arayabiliriz. | Open Subtitles | يُمكنكِ دائماً إعطائي أجور الإستكشاف حتى نُنهي الأمر |
Yapma, daha iyi bir cevap verebilirsin. | Open Subtitles | حسناً ، يُمكنكِ أن تكوني أفضل من ذلك |
Şimdi, ebeveynlerine söylediğim gibi, sorulara burada cevap verebilirsin ya da benimle şehir merkezine gelirsin. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}،الآن، كما أخبرتُ والدَيكِ يُمكنكِ الإجابة هُنا أو في القسم معي. |
Kendine bir düzine tilki kürkü alabilirsin ama yine de bunu giyeceksin. | Open Subtitles | يُمكنكِ شراء دسته من الثعالب الفضية ولكنكِ سترتدين هذا |
Dün geceden sonra evi bile alabilirsin. | Open Subtitles | بعد ليلة الأمس، يُمكنكِ الإحتفاظ بالمنزل بأكمله. |
Ne zaman istersen buraya gelip istediğini okuyabilirsin. | Open Subtitles | يُمكنكِ أن تصعدي الى هنا وتقرأيها حينما تريدين |
İstersen gidip daha çok kişiyle gelebilirsin. | Open Subtitles | يُمكنكِ الرّجوع مع مزيدٍ من الناس إن أردتِ. |
Vuramazsın, öpemezsin, ne yapabilirsin ki sen? | Open Subtitles | لا يُمكنكِ الصفع، ولا يُمكنكِ التقبيل ما الّذي يُمكنكِ فعلهُ؟ |
Ne istersen onu yapabilirsin. Neden bütün bilgisayarlar geri sayımda. | Open Subtitles | يُمكنكِ القيام بما يحلو لكِ لم جميع الحواسيب هُنا |
Böyle haltlar olurken olmuyormuş gibi yapamazsın prenses. | Open Subtitles | لا يُمكنكِ أن تتظاهري إنه لم يحدث .أيّ شيء حينما هو حدث، أيّتها الأميرة |
O zaman başından beri haklı olduğun için dilediğin kadar zevkten dört köşe olabilirsin. | Open Subtitles | إذن يُمكنكِ قبول سعادة غامرة لمعرفة أنّكِ كنتِ مُحقة طوال الوقت. |