Mademki başka bir şansımız var, Yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | حتى لو حصلنا على فرصةٍ أخرى .لا يوجد شيءٌ يُمكننا القيام به |
Sizi rahat ettirmek için Yapabileceğimiz başka bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك شيء يُمكننا القيام به لجعلك أكثر راحة؟ |
Buradayken Yapabileceğimiz en iyi şey bize en yakın olanları korumak olacaktır. | Open Subtitles | أفضل ما يُمكننا القيام به بينما نحن هُنا هُو حماية أولئك المُقرّبين منّا. |
Yapabileceğimiz bir şey yoktu. | Open Subtitles | لمْ يكن هناك شيء يُمكننا القيام به. |
Ama Yapabileceğimiz bir şey yok. | Open Subtitles | لكن لا يُوجد شيءٍ يُمكننا القيام به. |
Yani Yapabileceğimiz bir şey yok! Yani-- | Open Subtitles | أجل، لكن لا يُوجد ما يُمكننا القيام به حيال ذلك، لكن، أعني... |
- Tek Yapabileceğimiz onların yanında olmak. | Open Subtitles | -كلّ ما يُمكننا القيام به هُو التواجد هُنا لأجلهما . |
- Yapabileceğimiz bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | -لابدّ أنّ هُناك شيء يُمكننا القيام به . |
Gibbs için Yapabileceğimiz en iyi şey, odaklanıp işimizi yapmak. | Open Subtitles | (أفضل شيء يُمكننا القيام به من أجل (جيبز هو إبقاء تركيزنا منصب على العمل |
Keşke Yapabileceğimiz bir şeyler olsaydı. | Open Subtitles | -أتمنّى لو يُوجد شيء يُمكننا القيام به . |
Yapabileceğimiz bir şey olmalı, | Open Subtitles | -لابدّ أنّ هناك شيء يُمكننا القيام به . |