Ancak, beş ile yedi dolar arasında bir miktar alırsanız anlamaz. | Open Subtitles | لكنها لن تلاحظ إذا اخذتوا ما بين ٥ إلى ٧ دولارات |
Yaklaşık beş yıl önce kendimize ihtiyacımız olan en önemli yenilik nedir diye sorduk, Birleşik Krallık'taki yani buradaki okullarda. | TED | قبل ٥ اعوام تساءلنا ما هي اهم الاشياء التي تحتاج الى الاختراع في مجال التدريس هنا في المملكة المتحدة |
Derimizi bile beş veya altı hücre tabakası korurken, miselyum; hem bir hücre duvarı kalınlığında olup hem de nasıl bu kadar büyük bir canlı olabilir? | TED | كيف يمكنا أن كائنا كبير بهذا الحجم و مع ذلك هو بسمك خلية واحدة بينما نحن لدينا ٥ أو ٦ طبقات جلد لحمايتنا |
Ancak durumumu işverenime açıklayana kadar beş yıl daha geçecekti. | TED | ومع ذلك، انتظرت ٥ سنوات حتى أخبرت رسمياً رئيسي في العمل عن حالتي. |
Ve bu erkek çocuk ise okula sadece beş senedir geliyor. | TED | وهذا الولد الصغير كان يأتي للمدرسة منذ ٥ سنوات |
Git yüzünü yıka, üstündekileri çıkar... ben beş dakika sonra gelirim. | Open Subtitles | اذهب واغسل وجهك واخلع ملابسك وسألحق بك بعد ٥ دقاىق |
Bence beş dakikalığına uyanmasında bir sorun yok. | Open Subtitles | أظن أنه من العادي أن توقظوها لمدة ٥ دقائق. |
Bayım, sorabilir miyim işiniz, kendinize keyif için beş dakika ayıramayacağınız kadar önemli mi? | Open Subtitles | سيدي، هل يمكن أن أسألك هل عملك مهم جداً بحيث لا تستطيع منح نفسك ٥ دقائق من المتعة ؟ |
Çok üzücü bir şey. beş günün ardından eve geldim. | Open Subtitles | اوه انه محزن، اتيت البيت بعد غياب ٥ ايام |
Kimse sizden askeri bir brifingde beş saat kalmanızı beklemiyor. | Open Subtitles | لا أحد يتوقع منك أن تقضي ٥ ساعات في اجتماع عسكري. |
beş milyon dolar daha vermezseniz gazetecileri aramaya başlarım. | Open Subtitles | أريد ٥ ملايين دولار إضافية، وإلا سأتصل ببعض الصحفيين. |
beş dakika sonra onu bırakmam gerekiyor. | Open Subtitles | لديكم ٥ دقائق على انفراد معها، بعدها يجب أن أطلق سراحها. |
Anladığım kadarıyla, beş dakikada bir, bir hemşire gelip seni uyandıracak ve iyi olup olmadığını soracak. | Open Subtitles | مما رأيته، فإنه يعني أن ممرضة تدخل كل ٥ دقائق، توقظك وتسألك إن كنت مرتاحة. |
Onlarınkini beş papele emebileceğimizi söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت ٥ دولارت لنا مقابل مص قضيب كلاً منهم |
Bu Gurkha'ların hepsi son beş yıl içinde görevden alınmış. | Open Subtitles | وكانَ هؤلاءِ قد تم إعفائهم من الخدمةِ قبيلَ "٥" سنواتٍ |
beş yıl önce, Teddy Wayne Endüstri logosunun yeni dizaynı için yarıştı. | Open Subtitles | منذ ٥ سنوات، تيدي دخل مُسابقة لإعادة تصميم شعار صناعات وين |
Ve dört veya beş hafta içinde, bu tekrar yapılabiliyor. | TED | وخلال ٤ أو ٥ أسابيع يستطيع فعلها ثانية |
Bu gece burada kalacağım. Sana yaklaşık beş mesaj bıraktım. | Open Subtitles | أمضيت الليل بطوله تركت لكِ ٥ رسائل |
4900 cc, neredeyse beş litre eder. - beş litre ne? | Open Subtitles | إنَّ ٤٩٠٠ سي سي تُمَثِلُ "٥" لتراتٍ تقريباً |
Kalkıştan önce beş dakika ısınması gerek. | Open Subtitles | لديه "٥" دقائقٍ لتسخينِ المحركـِ قبيلَ تمكنهِ من الإقلاع |