İnsanları şişme yataklarda ağırlama fikri bana doğal gelmeye başlamıştı ve San Francisco'ya taşındığımda yanımda şişme yatak da getirdim. | TED | شيئاً فشيئاً، أصبح من الطبيعي لي أن أستضيف الأشخاص في منزلي وعندما انتقلت إلى سان فرانسيسكو، أحضرت معي السرير الهوائي. |
Yarınki son kahvaltınız için size biraz yiyecek getirdim efendim. | Open Subtitles | أحضرت لك بعض الطعام, سيدي لآخر إفطارٍ لك في الغد. |
Evet, kimileri filmlerinin özetini getirir. Ben kendi filmimi getirdim. | Open Subtitles | حسناً، بعض الناس يحضرون ملخصاتهم أما أنا فقد أحضرت فيلمي |
Ben de senin kalkan oluşturan köpeklerini yiyecek dinozorumu getirdim. | Open Subtitles | حسنا أنا أحضرت ديناصورى الذى يأكل الكلاب صاحبة حقول القوة |
Ben de senin kalkan oluşturan köpeklerini yiyecek dinozorumu getirdim. | Open Subtitles | حسنا أنا أحضرت ديناصورى الذى يأكل الكلاب صاحبة حقول القوة |
Özel zulamdan bir kaç beyni karıştıracak bir şey getirdim. | Open Subtitles | لقد أحضرت شيئاً من أشيائي الخاصة المخفية التي ستجنن العقول. |
Ajan Mulder'ı duygularımı yumuşatması için onların muhakememi bulandırmasını engellemesi için getirdim. | Open Subtitles | لقد أحضرت العميل مولدر ليساعدني بفهم شعوري؛ لمنعهم من التأثير على حكمي. |
Hey, baba. Sana biraz nane ve saçın için toka getirdim. | Open Subtitles | مرحباً أبي, لقد أحضرت لك بعض النعنع و مشط شعرك الصغير |
Hayır sadece birkaç eşyanı getirdim. Bu evi görmeniz lazım. | Open Subtitles | لا, أحضرت إليك أشياءك يجب عليهم أن يروا هذا البيت |
Çalışmalara birlikte gidelim. Fazladan pom-pom da getirdim. Hadi, buradan. | Open Subtitles | مرحبا، رافقيني إلى الأحتفالية، لقد أحضرت لك رِيَــش أضافية للتشجيع |
Tam olarak ne aradığını bilmiyorum, o yüzden tüm dosyayı getirdim. | Open Subtitles | أنا لم أعرف بالفعل ما أردته, لذا أحضرت كل الملفات الطبية |
Bu konuyla ilgili beklenen tartışma için sigorta evraklarının kopyalarını getirdim. | Open Subtitles | كنت أتوقع مناقشة هذا الموضوع, لذلك أحضرت بعض من أوراق التأمين. |
Yağmurluğumu ve fotoğraf makinemi getirdim suikasta uğramaya hazır ol. | Open Subtitles | أحضرت معطفي الواقي من المطر، آلة التصوير استعد لأن تُقتل |
Hey! Sana bir şey getirdim, doğum günü çocuğu. Kendim paketledim. | Open Subtitles | لقد أحضرت لك شيئاً من أجل عيد ميلادك، لقد غلفتها بنفسي. |
Hey! Sana bir şey getirdim, doğum günü çocuğu. Kendim paketledim. | Open Subtitles | لقد أحضرت لك شيئاً من أجل عيد ميلادك، لقد غلفتها بنفسي. |
Yapabilecekleri bir şey yoktu. Ben de onu eve getirdim. | Open Subtitles | لم يكن هنالك شيئاً بإمكانهم فعله، لذا أحضرت طفلي للمنزل. |
Peki, madem böyle olacak kardeşine söyle bütün askerleri ben getirdim. | Open Subtitles | حسناً, لو الوضع سيسير هكذا اخبر أختك أننى أحضرت جميع الجنود |
Açsındır diye düşündüm, o yüzden yiyecek bir şeyler getirdim. | Open Subtitles | كنت أخشى أنكِ لم تأكلي لذا فقد أحضرت لكِ طعاماً |
Arabayı buraya park edemem, evden bir şeyler getirdim de. | Open Subtitles | لا أستطيع الوقوف هنا. فقد أحضرت أغراضاً من البيت للتو |
Moralinin bozuk olduğunu biliyordum, bu yüzden sana bunları getirdim. | Open Subtitles | أهلاً، أعلم بأنّكِ متضايقة هذا اليوم لذا أحضرت لكِ هذه |