Ve konuşuyorum, Ama bu muhteşem bir dinleyici kitlesi, ve ne yapıyorum burada? | TED | و أنا متحدثة، و لكن هذا جمهور مذهل، و ما الذي أفعله هنا؟ |
Ama 500 milyon çocuğa birçok defa ulaşıyorsanız -- bir çocuğa ulaşmak 20, 30 sent -- bu pek fazla bir para değil. | TED | و لكن عندما تصل إلى 500 مليون طفل ، عدة مرات 20 ، 30 سنتا لتصل إلى طفل فإنه ليس بالمبلغ الكبير جدا. |
Ama bence farklı olmak iyidir çünkü farklı bir bakış açısı sunarsınız. | TED | و لكن أعتقد أن تكون مختلف شيئ جيد لأنك تقدم وجهة نظر |
- Fakat sonu trajik olacak aynı zamanda da komik. | Open Subtitles | و لكن نهايتها ستكون مأساوية و مضحكة في نفس الوقت |
- Beni evde öpebilirsin. - Fakat tuhaf bir alışkanlığı vardı. | Open Subtitles | يمكنك ان تقبلنى فى المنزل و لكن بالرغم من هذا كان لديها عادةغريبة |
Böylece, başarılı bir toplu taşım haritası için, kesin gösterime bağlı kalmamalıyız Ama onları beynimizin çalıştığı şekilde tasarlamalıyız. | TED | إذا، من أجل خريطة مواصات عامة ناجحة يجب أن لا نلتزم بالتمثيل الدقيق و لكن نصممها بطريقة عمل عقولنا |
Ama herşeye rağmen;nörobilim, pazarlamada her geçen gün daha çok yer alıyor. | TED | و لكن بغض النظر، اصبح علم الاعصاب يظهر كثيرا في الحملات الاعلانيه |
Ama ne yazık ki, burasıyla burasının arasında enerjinin çoğu aktarımdaki sızıntılar ve ısı gibi şeylere dönüşerek kayboluyor. | TED | و لكن لسوء الحظ، بين هنا و هناك، معظم هذه الطاقة تفقد لأشياء مثل التسرب أثناء النقل و الحرارة، |
Bu her sene elektrik üzerine 40 milyar dolar kayıp ve iyi nir etkisi yok Ama iklim değişikliğinde payı var. | TED | و هذا يهدر 40 مليار دولار في العام على كهرباء لا تساهم في استمرار وجودنا و لكن تساهم في التغير المناخي |
Ama açıkca bu hakkında yapabilecek çok bir şeyim yoktu. | TED | و لكن من الواضح أنه لم يكن لدي الكثير لأفعله. |
Maaşları iyiydi, Ama onlarınki zor ve çoğunlukla tehlikeli bir yerde hâlâ izole edilmiş ve zor bir hayat. | TED | كانوا يتلقون رواتب جيدة، و لكن بالنسبة لهم فهي حياة عزلة صعبة داخل عنصر خطير و شاق على الأغلب. |
Ama asıl zor olan şey, nesiller arasındaki duygusal manzarada gezinmektir. Ve "İnsan yaşlandıkça kemale erer" atasözü de doğru değil. | TED | و لكن ماهو اكثر صعوبه هو أن المشهد العاطفي بين الأجيال و المثل القديم القائل مع الزمن تأتي الحكمة غير حقيقي |
Sağlık hizmetini sürdürülebilir kılmak için yeni doktorlara ihtiyaç vardı Ama nereden geleceklerdi? | TED | يجب أن يظهر أطباء جدد لتبقي الرعاية مستدامة، و لكن من أين سيأتوا؟ |
Ama daha önemlisi, Afrika kökenli bütün öğrencilerin birliği, Afrika'ya güç, onur ve bağlılık sağlayan sürekli bir kaynak. | TED | و لكن الأهم من ذلك , الهيكل الطلابي الإقريقي بأجمعه هو مصدر متواصل للقوة , الفخر و الإلتزام بإفريقيا |
Ama onlara bu teşebbüsü Nijerya'da gerçekleştirmeye çalışacağınızı söylediğinizde herkes kaçıyor. | TED | و لكن قل لهم سنحاول التنفيذ في نيجيريا – الكل يتهرب |
Düşünce ve duygudur. Ama Mike'ın dün anlattığı, akış esnasında, hiç birşey hissetmezsiniz. | TED | و لكن مايك أخبركم أمس أنه أثناء تقدمك فأنت لا تشعر بأي شئ. |
- Fakat hala büyük bir güç var Aslanı 100 yıl önce, tam burada tutsak etmiş bir güç | Open Subtitles | و لكن لا زال هناك قوة أكبر ابقت آسلان لمئات السنين |
- Fakat , dileyen herkesi, Aslan Atalarımızın evine götürecek. | Open Subtitles | و لكن لمن يريد آسلان سيعيدكم لأرض أجدادكم |
- Fakat seni ufak ayrıntılar hakkında tartışırken bu kadar kırabiliyor ve nerede yanlış yaptığımı bile bilmiyorsam o zaman sandığım kadar ilerleme kaydedemiyorum demektir. | Open Subtitles | و لكن إن جعلتك مستاءا حيث أننا نتجادل بسبب سفاسف الأمور |
- Fakat radyasyon yıllar boyu üretecin çevresinden sızdı ve zemin dayanıklılığını düşürdü. | Open Subtitles | و لكن على مر السنين الإشعاعات قد تسربت حول المفاعل و أَوهْنَت من قوة الأرض |
- Fakat Caroline pijamalarını giydi. | Open Subtitles | -ننصرف و لكن " كارولاين " قد ارتدت البيجاما |