"♪ جميع" - Traduction Arabe en Turc

    • her
        
    İşimle Avrupa ve Amerika Birleşik Devleti'nde seyahat ettiğimde, her zaman aynı soru karşıma çıkıyor: Filistinli Gandi nerede? TED عندما أسافر لعملي في جميع أنحاء أوروبا والولايات المتحدة ، سؤال واحد يأتي دائما : أين هو غاندي الفلسطيني؟
    ELA: İnsanlar bunu her türlü eğlenceli şey için kullanıyorlar. TED إ. ل. أ: الناس كانوا يستخدمون جميع أنواع أغراض المتعة.
    yatağın altında saklanan canavarlar olmadığını, ve her depremin binaları yıkmadığını öğreniriz. TED ونكتشف لأنه لا توجد عفاريت أسفل مضاجعنا ولا تهدم جميع الزلازل المباني
    Ve böyle projeler şehrin birçok yerinde yaptık her türlü muhitte. TED ولقد قمنا بهذه المشاريع في جميع انحاء المدينة وفي جميع الاحياء
    Şehrin her yerinden insanlar gelmişlerdi bu parkları görmek için. TED جاء الناس من جميع أنحاء المدينة ليكونو في هذه الحدائق.
    Böylece, altı yıl önce aklıma bir fikir geldi: Hayat sayfalara geçtiyse, bir yerlerde, her yaşa dair yazılmış sayfalar vardı. TED وقبل ستة سنوات، خطرت ببالي فكرة: إذا مرت الحياة من خلال صفحات، وكانت، في مرحلة ما، أقسام مكتوبة حول جميع الأعمار.
    İşte her türlü güzel şey bu sınıfta olmaya başlıyor. TED وتبدأ جميع أنواع الأشياء الجميله بالحدوث في الفصل الدراسي الفعلي.
    Böylece bu şişe üzerinde çalıştık ve her yönden tamamen simetrik. TED لذلك. قمنا بتصميم هذة القنينة، وهي متشابهة الشكل من جميع الاطراف.
    Bizim Seattle'daki tesisimiz dünyanın her yerinde yapılması için bir model olabilir. TED منشأتنا في سياتل ستكون بمثابة نموذج لهذه الأمكنة في جميع أنحاء العالم.
    Ve kelimenin tam anlamıyla her konuşmayı kaydediyoruz. Böylece herkes her şeyi görebiliyor. Bu şekilde yapmasaydık, bir fikir meritokrasisi oluşturamazdık. TED ونقوم بتسجيل جميع المحادثات حرفياً والسماح للجميع برؤية كل شيء. لأننا إن لم نفعل ذلك، لن نتمكن من نشر ثقافة الجدارة.
    Dünyanın her yerinde bir şeyler arayan genç insanlar gördüm. TED أجد الشباب في جميع أنحاء العالم يبحث عن شيء ما.
    Önemli olan, herkesin her minyatür boyutun ne zaman ziyaret edildiğini bilmesi gerektiğidir. TED الفطنة الحاسمة هي عدم ضرورة معرفة الجميع متى تمت زيارة جميع الأبعاد المصغرة
    Dünyanın dört bir yanında her yıl bu şarlatanlara milyarlarca dolar akıyor. TED تنفق مليارات الدولارات كل عام، في جميع أنحاء العالم، على هؤلاء المشعوذين.
    Gerçek şu ki, kendimi şanslı hissediyorum, çünkü dünyanın her yerinde gösterimi sergileme imkanı buldum, Orta Doğuda da birçok kez şov yaptım. TED ولكن الحقيقة هي ، لقد كنت محظوظا للحصول على فرصة العرض في جميع أنحاء العالم ، وقمت بالعديد من العروض في الشرق الأوسط.
    Avrupa'nın her yanından gelen kraliyet mensupları da eksik olmuyordu. Open Subtitles ولم يكن هناك أيّ في الملوك من جميع أنحاء أوروبا.
    Venuslüler doğruyu göstermek için hayatın her kesiminden insanla bağlantı içinde. Open Subtitles والآن سكان الزهره يقابلون الناس في جميع مراحل حياتهم بصفة إستشارية
    Adım Walker, el ulağıyım. her şeyi pırıl pırıl tutarım. Open Subtitles إسمى والكر , وانا بارع فى جميع الحرف لقدأبقيتكل شىءنظيفومُرتب.
    Unutma, bir 911 çağrı operatörü, her zaman sakin kalabilmelidir. Open Subtitles تذكر، متلقي الطواريء يجب أن يلتزم الهدوء في جميع الأوقات
    Dünyanın her yerinde Daslow gibi insanlar olsa da bu insanlar başkan vurmamaktadır. Open Subtitles هناك أعداد لا تحصي مثله، في جميع أنحاء العالم ولكنهم لا يقتلون الرؤساء
    Dünya'ya ait her türden toprak çeşidi ve hava koşulları birkaç saatlik mesafede. Open Subtitles جميع تشكيلات اليابسة والطقس معروفة لكوكب الأرض في غضون بضعة ساعات من السير.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus