| Düşündüğünüz kişi her kimse ona kutsanmış bir email gönderirsiniz dah da la dat da dah da la dat dot com. | TED | سوف ترسل بريدا إلكترونيا مباركا إلى كل من تفكر فيه آت دا دا لا دا دا دا دا لا دا دوت كوم |
| "La Gabirella'daki üç unutulmaz gecenin anısına." La Gabriella onun yatı oluyor. | Open Subtitles | فى ذكرى ثلاث ليالى لا تنسى على ظهر جبريلا ، الياخت خاصتها |
| La Colonia los Jardines de la Luz'dan Bayan Lorenza herkese içten sevgilerini gönderiyor ve herkese mutluluklar diliyor. | Open Subtitles | السيدة لورينزا من كولونيا جاردنيس دي لا لوس يرسل تحياته الرقيقة إلى كل العائلة ويتمنى أوقات سعيدة لكل شخص |
| ♪ Arkanda bir kurt var ♪ ♪ Deve katliamı ♪ ♪ Yok ya Sadece bir köpekmiş ♪ ♪ Deve katliamı ♪ ♪ Kıllar! | Open Subtitles | ♪ هناك ذئب خلفك ♪ جمل الإبادة ♪ لا ، انتظر ، إنه مجرد كلب ♪ |
| ♪ ♪ Şapkam kayganlaştırıcı gibi kokuyor ♪ ♪ Deve katliamı ♪ ♪ Dokunmak bile istemiyorum ♪ | Open Subtitles | ♪ تنبعث من قبعتي رائحة مثل الزيت ♪ ♪ جمل الإبادة ♪ لا أريد أن ألمسها♪ |
| Onlar bunu yapmak için değil, para kazanmak için kuruldular. | TED | بطبيعة الحال، هذا لا ياتي بشكل طبيعي للشركات المتعددة الجنسيات |
| Ona şunu söylemek istedim ki size de bunu söylemek istiyorum, hastalıkların bizi hayallerimizden uzaklaştırmasına izin vermekten vaz geçmeliyiz. | TED | وارغب بأن اقول لها .. وأرغب بأن اقول لكم علينا أن لا نسمح للأمراض .. بأن تقوضنا عن تحقيق أحلامنا |
| Sana olan borcumu ödeyeceğim, ama beni AV Sigorta poliçeleriyle... korkutmaya çalışma çünkü unutma... benim de Ryder'la poliçem var. | Open Subtitles | سأدفع لك ما أدين به, ولكن لا تحاول تهديدي ببوليصة تأمين الإيفيرز خاصتك لأنه لدي بوليصة تأمين مع رايدر أيضا |
| Birleşme, bir yıl içinde silinecek bir CD ROM'la ilgili değil. | Open Subtitles | انها لا يعتمد على قرص مضغوط عفا عليها الزمن في السنة. |
| Bu yıl Noel baba kızağa binmiyor Total Tank'la dolaşıyor. | Open Subtitles | هذه السنة بابا نويل سوف لا يتجول بعربته بل بدبابته |
| Shang Tsung'la karşılaşmak... tek bir kişiyle değil... bir alay hasımla yüzleşmektir. | Open Subtitles | إن مقاتلة شانغ تسونغ لا تعني مواجهة منافس واحد إنما عدة منافسين |
| Primo'yu buldular. La Guardia yakınındaki bir tarlada ölü olarak. | Open Subtitles | لقد وجدوا بريمو ساندينو ميت بحقل بالقرب من لا جارديا |
| 4 milyarla yapamayacağın şeyi 7 milyar Dolar'la nasıl yapabilirsin ki? | Open Subtitles | ماذا يمكن أن تعمل بسبعة بليون بأنّك لا تستطيع تعمل بأربعة؟ |
| 10'la 12 arası iyidir ama şansımız varsa altı da yeter. | Open Subtitles | لكـن ستـة تكفي اذا كنت محظوظة . لا يبدو أننا وفقنا |
| ♪ At the end of a long... | Open Subtitles | ـ لا يسعني التفكير في أن هذا العناق هو الوحيد لنا |
| ♪ I still have the spare key ♪ ♪ that you gave me ♪ I will find a way to get through to you... ♪ | Open Subtitles | لا يزال لدي مفتاح الاحتياط الذي أعطيته لي سوف اجد وسيلة للوصول اليكي بنهاية المطاف |
| ♪ doesn't matter about the mess ♪ ♪ you're goin' through ♪ no one's ever gonna love you ♪ | Open Subtitles | لا يهم كل ما بخصوص الفوضى اللتي تمر بها لا أحد مطلقا سيحبك مثلما افعل |
| Henüz bunu kendim dener miyim bilmiyorum ama, bu uygulama mevcut. | TED | لا أعرف إن كان علي تجربة ذلك، لكن هذا متاح الآن. |
| Elimizde çok fazla bilgi var; bunu nasıl düzenleyeceğimizi bilmiyoruz. | TED | لدينا الكثير من المعلومات, نحن لا نعرف كيف نبدأ بترتيبها. |
| Ancak diliniz ve kültürünüz bunu yapmanız için sizi eğitiyorsa bunu yapabilirsiniz. | TED | لا: لوكانت لغتك وثقافتك تدربك على ذلك، حقيقةً، ستتمكن من فعل ذلك. |