Aslında bu sevimsiz ve genellikle iyi haberler içermeyen başlığın, konferansın konusuna pek de uygun düşmeyen bir yanı var. | TED | صحيح ان هذه ليست بمواضيع مُفرحة ولا هي بمواضيع قد ينتج عنها اخباراً جيدة والتي عادة يفوح هذا المنتدى بها |
Şimdiye kadar bu, bir savaş için verilen en fazla onur madalyasıdır. | TED | إلى هذه اللحظة هذا هو أكبر عدد ميداليات شرف تعطى لمعركة واحدة. |
By the time I finally got this ol' momma to work, it had a lot of parts. | Open Subtitles | بحلول الوقت الذي وصلت أخيرا هذا ماما القديمة للعمل، كان لديها الكثير من قطع الغيار. حصل مصاصة الثقيلة جدا. |
♪ O benim ışığın altındaki ♪ Dinimi kaybediyorum. | Open Subtitles | ♪ هذا أنا في دائرة الضوء ♪ .. أفقد ديانتي |
Uzak atalarınız o şekli sevmişlerdi ve onu yapabilmek için gerekli olan beceride güzelliği görmüşlerdi; bu sevgilerini kelimelere dökemeden önce bile. | TED | أحب اجدادكم القدماء هذا الشكل و وجدوا الجمال في الحرفة التي تتطلب صنعه حتى قبل ذلك كان بمكنهم التعبير عن حبهم بالكلمات |
Orta Doğu'da, bu yol boyunca, tam olarak bu şekilde yüzlerce topluluk var. | TED | ان هناك المئات من هذه المجتمعات عبر الشرق الاوسط .. على هذا الدرب |
ve bu anlamda İbrahim'in Yolu' bir oyun-değiştirici. Size sadece bir şey göstereyim. | TED | وكل هذا من طريق إبراهيم انه مغير للمعطيات دعوني أريكم شيئاً ما .. |
Bu 1990lı yıllarda klasik domuz humması patladığı dönemde Hollanda'da yaşandı. | TED | حدث هذا في هولندا في عام 1990 خلال اندلاع انفلونزا الخنازير. |
"This Old House" adlı dekorasyon programını izlemeyi bırakmasaydım 250 kilo olmuştum. | Open Subtitles | إذا لم أتوقف عن مراقبة هذا المنزل القديم فسيكون وزني 500 باوند |
Sadece anılar benim çocuğa sahip are from this camp. | Open Subtitles | الذكريات الوحيده التى لدىّ مُنذُ طفولتىّ. هى من هذا المُعسكر. |
♪ O benim köşedeki ♪ o benim ışığın altındaki ♪ Dinimi kaybediyorum. | Open Subtitles | ♪ هذا أنا بالزاوية ♪ هذا أنا بدائرة الضوء ♪ أفقد ديني |