Marsilya'da herkes Zakii'yi uyuşturucu olayına adını karıştırmadığı için işe ortak ettiğinizi bilir. | Open Subtitles | الجميع في "مرسيليا" يعلم ذلك عندما قمتَ بالبيع لـ(زاشيا) وكان الشرط بدون مخدّرات |
Onlar Londralı. Londra'da herkes küfür eder. | Open Subtitles | إنهم من لندن الجميع في لندن يشتمون |
Bu sözü Japonya'da herkes bilir. | Open Subtitles | يعرف الجميع في اليابان هذا المثل |
Viyana'da herkes işin içindedir. Hepimiz sigara ya da bu türden şeyleri satarız. | Open Subtitles | الجميع في (فيينا) كذلك، كلنا نبيع السجائر وما شابه |
Amsterdam'da herkes olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | الجميع في امستردام يؤمنون بهذا . |