"'nın isteği" - Traduction Turc en Arabe

• إرادة
• مشيئة

Tüm yaptığım Tanrı'nın iradesi ve her zaman Tanrı'nın isteği dışında bir düşünceyi kalbime ve aklıma sokmaması için dua ediyorum.
ما أقوم به هو إرادة الرب وصلاتي دائما فهو لن يسمح بأن يدخل قلبى أو عقلى أى فكر من غير مشيئته.

Bunun Tanrı'nın isteği olduğunu düşünürsen daha fazla düşünmene gerek kalmaz.
سمّها إرادة الرب و لن تعود بحاجةٍ إلى فكرة أخرى

Onları organize ediyor, parasal ihtiyaçları karşılıyor ve bunun Tanrı'nın isteği olduğunu söylüyordu.
هو من ينظّم ذلك ويموّلهم يخبرهم أنها إرادة ربانية

Bu okyanusu aşabilmemiz, Tanrı'nın isteği midir bilemem ama korkuyu yüreklerimize senin soktuğunu biliyorum!
لا أدري إن كانت مشيئة الرب . أن نعبر المحيط و لكني واثق من أنك أنت . من وضع الخوف في قلوبنا

Bazı insanlar fakir bazıları da zengindir. Tanrı'nın isteği.
إن كان بعض الناس أغنياء و البعض فقراء ، إذن هذه مشيئة الله.

Bu nasıl Tanrı'nın isteği olabilir, Leydi Margaret?
كيف يكون من المحتمل أن تكون هذه إرادة الرب؟

Gerçekten Henry'nin kral olması, Tanrı'nın isteği ise... neden yolumuza başka bir engel daha koyuyor?
حقاً لو كانت إرادة الله أن يكون هنري ملكاً لماذا يكون هناك عقبة أخرى في الطريق؟

Adalet olması da Tanrı'nın isteği öyleyse.
إذا إرادة الله تقتضي بأن أحصل على العدالة

Arkadaşımın ölümü Tanrı'nın isteği miydi?
ـ هل كانت إرادة الله أن يموت صديقي؟

Biz huzurun Tanrı'nın isteği olduğuna inanırız.
نعتقد أن السلام هو إرادة الله.

Tanrı'nın isteği. Hadi.
أنها إرادة الله هيا

- Tanrı'nın isteği yerine getirildi. - Şükürler olsun.
إرادة الله تم خدمتها

Ne bu? Tanrı'nın isteği mi? Haydi canım sen de.
هل هذه إرادة الله؟

Bütün bunların Tanrı'nın isteği olduğunu söylüyor.
تقول بأنّها إرادة الله

Tanrı'nın isteği mi?
إرادة من الآله؟

- Megan eve çağrılıyor, Tanrı'nın isteği.
إذا كائن ميغان دعا البيت، أنها مشيئة الله.

Onların zamanında, dünyada Tanrı'nın isteği bu şekildeymiş.
و تكون حياتهم على هذه الأرض وجيزة مشيئة الله

Seni birazdan öldürecek olmam da Tanrı'nın isteği midir sence?
أتظنّ أنّ همّي بقتلكَ من مشيئة الربّ؟

Tanrı'nın isteği buydu. Şu anda daha iyi bir yerde.
لقد كانت مشيئة السماء وهي بمكان أفضل

Tanrı'nın isteği bu. Benim değil.
مشيئة الله، ليست مشيئتي

Tanrı'nın isteği yerine getirildi.
لقد نفذت مشيئة القدر