Uygarlığı çöken tüm halklar, bunun başlarına gelmeyeceğini düşündüler. | Open Subtitles | كل مجتمع انهار ظن بأن ذلك لا يمكن أن يحدث |
Efendim Andheri de çöken binalarınız yüzünden 212 kişi öldü. | Open Subtitles | سيدى , لقد مات 212 شخص " "بسبب مبناك الذى انهار فى انديرى |
Efendim Andheri de çöken binada ölen... 200 kişiyi Digvijay Patil öldürdü. | Open Subtitles | .... سيدى , المبنى الذى انهار فى انديرى قتل 200 شخص كان بفعل ديغفيجيه باتل ... |
Gamma-ışını patlamaları püskürürken çöken yıldız infilak ediyor ya da son safhada süpernova biçiminde patlıyor. | Open Subtitles | وفي نفس وقت خروج إنفجار أشعة جاما ينفجر النجم المنهار أو يذهب إلى مالا نهاية |
Ancak kuramsal fizikçiler, eğer bir yıldız yeterince büyükse, onun çöken çekirdeğinin bir karadelik oluşturmak üzere küçüleceğini öngörüyorlar. | Open Subtitles | لكن تتوقع الفيزياء النظرية .. أنه إذا كان نجم كبيراً بما يكفي فلابد من أن يتقلص لُبّه المنهار ليكوِّن ثقباً أسود |
çöken Karanlık olabilir. | Open Subtitles | قد يكون الظلام المُنبعث |
Güneydeki çöken tünellerden biri. | Open Subtitles | إن النفق أقصى الجنوب هو الذي انهار |
Beş yıl önce çöken binaları mı? | Open Subtitles | ذلك الذى انهار منذ 5 سنوات |
Efendim, Mumbai de çöken binanın. | Open Subtitles | ...سيدى , المبنى الذى انهار فى مومباى |
Neill Redding, çöken ekonominin trajik kurbanı. | Open Subtitles | نيل ريدنج, ضحية مأساوية الاقتصاد المنهار. |
çöken yıldızın aşırı derecedeki basıncı öyle çok yüksektir ki; atomaltı protonlar ve elektronlar çekirdekte birleşmeye zorlanır ve böylece nötronlar oluşur. | TED | الضغط الهائل من النجم المنهار عال جداً ، لدرجة أن جسيمات البروتونات والإلكترونات تجبر على الالتحام في النواة ، ليشكلوا النيوترونات. |
Evet, o çöken tavanı ödemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | -حسناً، عليّ دفع قيمة السقف المنهار |
çöken karanlığın sorunu bu. | Open Subtitles | تلك هي مشكلة الظلام المُنبعث |