| çömelip birbirlerini temizleme eğilimindedirler. | Open Subtitles | هذا بالاضافة لميلهم إلى جلوس القرفصاء و العناية ببعضهم البعض ألا ترى؟ |
| Teknik olarak çömelip sarıldım. | Open Subtitles | تقنيّا، كان هذا عناقا في وضعية القرفصاء. |
| Birden bu manyak küçük çıplak arkadaş ortaya çıkıverdi ve burnumun dibinde çömelip işemeye başladı. | Open Subtitles | عندما وفجأة ظهرت تلك العاهرة المجنونة العارية، وجلست القرفصاء أمامي مباشرة وتبولت في هذا المكان. |
| Neticede yarı insandı ve tam burada çömelip alevlerin içindeki hayaletlerle uzlaştı. | Open Subtitles | كان نصف إنسان في النهاية وكان يجلس القرفصاء هنا ويعقد صفقات مع الأشباح في اللهب |
| Bunun için bana bir yer bulmazsan bu arabadan inerim ve yere çömelip, orada doğururum! | Open Subtitles | وإذا لمْ تجد لي مكاناً للقيام بذلك، فإنّي سأخرج مِن هذه السيّارة، وأجلس القرفصاء على العشب، وسألد هذه الطفلة هنا! |
| Gerçekten çömelip doğurur. | Open Subtitles | ستجلس القرفصاء على العشب حقاً. |
| Tarlaya çömelip Joan şeyi dinleyen. | Open Subtitles | تجلسين القرفصاء في حقل، تستعين إلى جوان... |
| Hindistan'da trendeki bir boşluğa doğru çömelip, poponu Racastan'ın serin havasına maruz bırakıyorsun. | Open Subtitles | في الهند، تجلس القرفصاء فوق فتحة في القطار وتعرّض مؤخرّتك المكشوفة للهواء البارِد في ولاية (راجاسثان). |