Bu adamsa temiz bir derinin üstüne dökülen çöp gibi kokuyor. | Open Subtitles | هذا الرجل رائحة مثل القمامة ولكن على جلدة النظيف |
Bak, birisi bu adamı parçalara ayırdı ve bir çöp gibi dışarı attı. | Open Subtitles | اسمع ، شخص ما قام بتقطيع هذا الشخص إلى أجزاء صغيرة وقام برمية مثل القمامة التي شاهناها أمس |
Belki de ama işini bitirdikten sonra onları çöp gibi atmalısın. | Open Subtitles | ربما لكن عندما تنتهين يجب عليكِ رميهم مثل القمامة |
- Ve nefesin çöp gibi kokar. | Open Subtitles | احب الاسنان الصفراء سوف تصبح رائحة نفسك كالقمامة |
Şimdi de gerçek bir pişmanlık duymadan onu çöp gibi atacaksınız. | Open Subtitles | والآن وفي غياب توبة حقيقية، سوف ترميها خارجًا كالقمامة |
Kocası ona bir çöp gibi davranıyordu, ama evliliğini düzeltmek için benimle bağlantısını kopardı. | Open Subtitles | زوجها عاملها كقمامة, لكنها تخلت عني لكي تستطيع إنجاح زواجها. |
İşi bitince cesetleri resmen çöp gibi atıyor. | Open Subtitles | ببساطة فهو يتخلص من الجثث هناك مثل النفايات عندما ينتهي |
İlk ikisini çöp gibi atmıştı. | Open Subtitles | لقد رمى أول صبيين مثل القمامة |
Seni kullanıp bir çöp gibi kenara fırlatacak. | Open Subtitles | يستغلك ويرميك مثل القمامة. |
- Plastik torbada, bir çöp gibi. | Open Subtitles | في كيس بلاستيكي مثل القمامة |
Çünkü çöp gibi gözüküyor. | Open Subtitles | لأنها تبدو مثل القمامة |
Evet, sonra da çöp gibi attın onu! | Open Subtitles | اجل, ثم رميتها انت مثل القمامة! |
İnsanlar diğer insanlara çöp gibi davranıyor. | Open Subtitles | الناس تعامل بعضها مثل القمامة |
Yolun kenarında çöp gibi kalmam o yüzden. | Open Subtitles | وهكذا انتهى بي الحال كالقمامة بجانب الطريق |
Onlar bedenimi parçalarına ayırırken ve bir çöp gibi atarken bilincim yerindeydi. | Open Subtitles | كنت واعيًا حينما مزقوا جسدي وتخلصوا منه كالقمامة |
Ve buraya geldiğim anda, açlıktan ölen insanları gördüm, çöp gibi yerde çürüyorlardı. | Open Subtitles | ولحظة وصولي هنا، رأيت أفراداً تتضوّر جوعاً. متروكة للعفن كالقمامة. |
İşleri bitince, çöp gibi atacaklar. | Open Subtitles | سيرمونه حينما ينتهي عملهم كالقمامة |
Onları çöp gibi atarak küçük düşürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | انه يحاول ان يحقرهن بنشرهن كالقمامة |
Ona çöp gibi davranmadığımıza inanmaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج أن أصدق أننا لم نعامله كقمامة |
Bar çöp gibi kokuyor. | Open Subtitles | الحانة رائحتها مثل النفايات |
Onu çöp gibi atamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نرميه كالقاذورات هكذا |