| Bu çöplüğün içinde bunları buldum. | Open Subtitles | وجدت مجموعة من هذه في سلة المهملات |
| Sonra da çöplüğün dibini boylayacak. | Open Subtitles | ومن ثم أنا قذف به في سلة المهملات. |
| İnsanlığın kalıntılarını sürekli genişleyen çöplüğün içine atarken her şeyi kapattık, pillerini çıkardık ve GDO'lu poşetin içine daldık. | Open Subtitles | أغلقنا الواقع و خلعنا بطارياتنا و تناولنا مقرمشات معدلة جينياً بينما كنا نرمي الباقي مننا في مقلب قمامة متوسع |
| Bu daktiloyu avludaki çöplüğün yanında buldum. | Open Subtitles | وجدت هذه الآلة الكاتبة بجانب مقلب قمامة في الحي |