"çözülmesini" - Traduction Turc en Arabe

    • تحل
        
    • الأزمة
        
    • حلها
        
    • لقد حطمتها
        
    Açıkçası, grevin, bu sorunların mümkün olduğunca çabuk çözülmesini umut ediyoruz. TED وبالطبع أننا نتمنى أن الإضراب، أقصد نحن نتمنى أن تحل المشاكل بأسرع وقت ممكن.
    "Lanet öğlen yemeğinden önce sakal meselesinin çözülmesini istiyorum." Son. Open Subtitles أريد أن تحل مشكلة اللحية اللعينة قبل الغداء
    Bu konunun medeni bir şekilde çözülmesini istiyorum ve senin kadar medeni başka bir Tauron daha düşünemiyorum, Tse'Jospeh. Open Subtitles هذة الامور لابد ان تحل بطريقة حضارية وأستطيع أن أفكر في أي ترون أخرى كمتحضر كما كنت
    Krizin birkaç saat içinde çözülmesini bekliyoruz. Open Subtitles نحن نتوقع أن الأزمة يمكن حلها في غضون ساعات قليلة.
    Bunun bir gecede çözülmesini bekleyemeyiz. TED لا يمكننا أن نتوقع حلها بين عشية وضحاها.
    çözülmesini sağladım. Open Subtitles و لقد حطمتها للتو
    CIA bu olayın çözülmesini değil, unutulup gitmesini istiyor. Open Subtitles وكالة الإستخبارات لم ترد أن تحل هذه القضية، أرادت أن تتركها هكذا.
    Bu olayların hemen çözülmesini açıkça söyledi. Open Subtitles لقد كان وضحا يريد للأمور أن تحل بسرعة
    İnan bana, kimse bu sorunun çözülmesini benden fazla isteyemez. Open Subtitles لا أحد يريد أن تحل هذه المشكلة أكثر مني
    Ve bu sorunun olabildiğince çabuk çözülmesini istiyorum. Open Subtitles و أتوقع أن تحل الأمور بأسرع وقت ممكن
    Sara Harvey bu cinayetin çözülmesini istiyor. Open Subtitles سارا هارفي تريد ان تحل هذه الجريمه
    Sorunu gemiye bindirip Avustralya'ya göndererek kendi kendine çözülmesini veya tercihen batmasını istiyorlar. Open Subtitles أجل، من خلال شحن مشكلة على قارب إلى "أستراليا" آملين أن تحل نفسها بنفسها أو، وهذا أفضل، أن تغرق.
    Ben de bu davanın çabucak çözülmesini istiyorum. Open Subtitles -أنا أيضاً أود أن تنتهي هذه الأزمة بسرعة
    Habeş krizinin kendi kendine çözülmesini umuyorsun. Open Subtitles فقط تأملين أن الأزمة الحبشية ستحل نفسها
    Durumun kısa süre içinde çözülmesini umuyoruz. Open Subtitles ونحن متفائلون أن الأزمة سُتحل قريبًا
    Konunun bu akşam çözülmesini... Open Subtitles وقال انه يفهم نحن نريد من هذه الليلة حلها.
    O zamanlar çok fazla risk vardı ve şimdi de çok fazla risk var. Eğer birkaç süper adam veya süper kadın tarafından çözülmesini beklersek, problemlerimizi çözemeyeceğiz. TED كان هناك الكثير على حافة الخطر، و يوجد الآن الكثير على حافة الخطر الآن، ونحن لن نحل مشاكلنا إذا كنا نتوقع أن يتم حلها من قبل بضعة رجال سوبر أو نساء سوبر.
    çözülmesini sağladım. Open Subtitles و لقد حطمتها للتو

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus