Ama olan oldu ve çözmem için bana yardım etmeni istiyorum. | Open Subtitles | و أنا أريدكِ أن تساعديني لحل هذا الأمر لذا . إجلسي |
Sanki Reven, katili yoluyla, bu davayı çözmem için bana yalvaran bir mesaj gönderiyor gibiydi. Ve çözdük ama Reddington haklı. | Open Subtitles | كان مثل ريفن كان أرسل لي رسالة من خلال القاتل، والتسول لي لحل هذه القضية. |
Benim bu sorunu çözmem için gerekli zamanı benden çalan şey, senin düşüncesizce Dünya'yı çevirmeye kalkışmandı. | Open Subtitles | حرمتني من الوقت الذي احتاجه ! لحل هذه المشكلة |
Yani, bu olayı çözmem için gereken tüm bilgiler tam burada. | Open Subtitles | لذا، كل شئ أحتاجه لحل هذا موجود هنا |
Hemşire krizini çözmem için yeter de artar bile. | Open Subtitles | يوجد ما يكفي واكثر لحل ازمة الممرضات |
Sen sadece bunu çözmem için bana zaman tanı. | Open Subtitles | فقط أعطني الوقت لحل هذا الأمر |