| bazen bütün problemlerimi kendi başıma çözmeme gerek olmadığını unutuyorum. | Open Subtitles | في بعض الأحيان أنسى ذلك ليس علي أن أحل جميع مشاكل لوحدي |
| Bu davayı çözmeme müsaade etmeni istiyorum. | Open Subtitles | ...أريدك أن تدعيني أحل هذه القضية |
| Reaganlıyorum Lemon. çözmeme izin ver. | Open Subtitles | أنا لا أقوم بالأخطاء (لِمون) دعيني أحل المشكلة. |
| Çünkü bu şehrin ufak vampir sorununu çözmeme yardım edeceksin. | Open Subtitles | لأنكِ ستساعدينى بحل مُشكلة مصاصين الدماء لهذهِ البلدة. |
| Hayatımı çözmeme ve beni her seferinde bir köşeye fırlatıp atılmak istenen biri olmak yerine kendim gibi biri olmama yardım edeceksin. | Open Subtitles | هل تساعدني بحل قيود حياتي؟ وأصبح الرجل الذي لا يريد ان يستفرغ كلما مر بجوار المرآة |
| Belki de benim bir gizemi çözmeme yardım edebilirsiniz. | Open Subtitles | ربما يمكنكما مساعدتي بحل لغزٍ ما |
| Ne olursa olsun, kendi bildiğim gibi çözmeme izin vermeliydin! | Open Subtitles | كان عليك أن تتركني أحل الأمر مهما حدث! |
| Sadece bunu çözmeme izin ver. | Open Subtitles | دعيني أحل هذا |
| Professor Frink, şunu çözmeme yardım edin! | Open Subtitles | بروفيسور فرينك ساعدني بحل هذا اللغز |
| Onu çözmeme yardım et. | Open Subtitles | ساعدوني بحل وثاقها |