"çünkü ikisi" - Traduction Turc en Arabe

• لأنّهما
• لأن كلاهما
• لأنهما

Neden Cuddy olduğunun cevabı da bu değil. çünkü ikisi benim hakkımda konuşurlar.
(ما زال هذا لا يفسّر لماذا (كادي - لأنّهما كانا يتحدّثان بشأني -

Konu Dillon olduğunda basireti bağlanıyor çünkü ikisi...
إنّها لا ترى حينما يتعلّق الأمر به ...لأنّهما

- Ben de bu adamı tanıyorum diyorum. Percy de tanıyor çünkü ikisi de kurumlarla birlikte çalışıyor.
وأنا عرفت الرجل، وكذلك (بيرسي) وهذا أمرٌ منطقي، لأنّهما تقابلا فى الوكالة

Onların ölecek olması oldukça trajik bir olay çünkü ikisi de kazanmaya oldukça yakındı.
إنعم قريبين من الموت المحقق وخاصه بشكل مأسواوي لأن كلاهما كان قريب من الفوز

Ne yazık ki, cinayeti kimin işlediğini bulamıyoruz çünkü ikisi de suçu üzerine alıyor.
للأسف لا يمكننا القول بمن أرتكب الجريمة لأن كلاهما طالبوا بتحمّل المسؤولية.

Bir noktalama işaretinin görevi, birbirinin ilişkisinden yarar gören iki bağımsız cümleyi birleştirmektir. çünkü ikisi de aynı şeyi belirtir.
عمل الفاصلة المنقوطة يقتضي بتوحيد الجملتين المستقلتين اللتان سيتم معنى كل منهما الأخرى لأنهما تشيران إلى نفس الموضوع.

İkisinin de öldürülmesi gerekiyordu çünkü ikisi de yoluma çıktı.
كلاهما يجب أن يقتلا، لأنهما كانا سوية، يعترضان طريقي

çünkü ikisi de birer dahi.
ذلك لأنّهما عبقريّتان

çünkü ikisi de bir ve aynı kişidir.
لأن كلاهما هو نفس الشخص الجميل

Bu çok aptalca çünkü ikisi de parmaklıklar arkasında.
الغبيان ، لأن كلاهما خلف القضبان

Angela, çünkü ikisi de senden daha uzun.
و كذلك انجيلا, لأن كلاهما اطول منك

Hukuğu yönlendirebilirler, bunda da başarılı olurlar çünkü ikisi de iyi.
يمكنهما لوي ذراع القانون لصالحك وسوف تنجحان، لأنهما بارعتان

İsrailliler kuzey tepesi boyunca kazıyorlar ve Filistinliler doğu tepesi boyunca kazıyorlar, iki ordu haftalar süresince sadece orada oturuyor ve birbirlerine bakıyorlar, çünkü ikisi de çıkmaza girmiş durumdalar.
عسكر العبرانيون على طول الأخدود الشمالي، بينما عسكر الفلسطينييون على طول الإخدود الجنوبي, ومكث الجيشان هكذا لمدة اسبوعين يحدّقان ببعضهما، لأنهما في طريق مسدود.

Olanları izlemek gerçekten çok enteresan. çünkü ikisi de birbirini sahtekarlıkla suçluyor. Oradakiler şöyle şeyler söylüyor: "Defterimi şurada ve burada imzaladım."
ومن المدهش حقاً متابعة ما يقع، لأنهما يتهمان بعضهما بالإدعاءات الاحتيالية ولديهم أشخاص يقولون، "أوه، حسناً، لقد وقعت ملاحظاتي هنا أو هناك."