"çıkan" - Traduction Turc en Arabe

    • يخرج
        
    • تخرج
        
    • خرج
        
    • يقف
        
    • خرجت
        
    • يعترض
        
    • يغادر
        
    • يواعد
        
    • تواعد
        
    • ظهرت
        
    • يصعد
        
    • صعد
        
    • خرجوا
        
    • تبرز
        
    • يخرجون من
        
    O gece o koğuşa giren çıkan başka birini gördün mü? Open Subtitles هل رأيت شخص يدخل أو يخرج إلى هذا الجناح تلك الليلة؟
    Arabalar hareket etti, dışarı çıkan birini gördünüz mü ki? Open Subtitles السيارات تتحرك. ولكن هل رأيتم أحدًا ما يخرج من هناك؟
    Ve hayatına sadece benim yazıcımdan çıkan basit bir kağıt parçası olarak başlıyor. TED حيث تبدأ البطاقة حياتها كقطعة ورق متواضعة تخرج من طابعة الحبر الخاصة بي.
    Tam şurada duran ve kapıdan fırlayıp çıkan şu tipi tanıyor musun? Open Subtitles أتعرف ذلك الشخص الذي كان هنا للتو؟ الذي خرج من الباب لتوه؟
    İstediklerini soydular ve yollarına çıkan her amcığı yok ettiler. Open Subtitles يسلبون من يُريدون ويقضوا على كل من يقف في طريقهم
    Ama şimdi gelme sebebim, ağzından çıkan her kelimenin yalan olması. Open Subtitles والآن وجدت إن كل كلمة خرجت من فمك كانت كذبةُ لعينة
    Kraliçeyi feragat etmeye zorlayan... ve yoluna çıkan herkesi öldürecek adamdır. Open Subtitles وقد اجبر الملكه على التنازل وقد يقتل اي احد يعترض طريقه
    Bayan, Aslanağzı oyunu sırasında odadan çıkan birini gördünüz mü? Open Subtitles سيدتى ,الم ترين احدا يغادر الغرفة خلال لعبة التنين ؟
    Peki oyunlarının teması neymiş evden son çıkan hayalet kazanır mı? Open Subtitles حسناً ما مغزى لعبتهم؟ آخر شبح يخرج من المنزل هو الفائز؟
    Tokmağım olsaydı vururdum ama bu sefer son çıkan, kapıyı çarpsa nasıl olur? Open Subtitles لو كانت لديّ المطرقة لقمتُ بضربها ولكن آخر واحد يخرج يضرب الباب بقوّة؟
    Anladığım kadarıyla kurban dışında binaya giren ya da çıkan olmamış. Open Subtitles على حسب علمي , لم يدخل أحد أو يخرج من المنزل
    Diğer taraftan çıkan o eleman sen değilsin. O bir Color Xerox. Open Subtitles الشخص الذي يخرج من الجانب الآخر إنّه ليس أنتَ، بل نسخة شبيهة
    Martha Payne'nin aklından geçenleri herkesle paylaşmasını sağlayan şey teknolojiydi, ama onlara sahip çıkan şey politik irade oldu. TED الشيء الذي جعل آراء مارثا باين تخرج الى الجمهور كان قطعة من التكنولوجيا، لكن الذي حفظها كان الاراده السياسيه
    Rıhtıma giren veya çıkan her 50 kilo başına altı sent alacaksın. Open Subtitles الراتب هو 6 سنتات عن كل كيلوغرام بضائع تدخل او تخرج 50
    Seninle çıkan bir genç kız artık sıradan bir kız olmaz. Open Subtitles أن الفتاة الصغيرة التي تخرج معك لا تبقى فتاة صغيرة عادية
    Eve girip çıkan herkesi çilingir dahil olmak üzere sorgulamıştık. Open Subtitles لقد حققنا مع كل شخص دخل أو خرج من المنزل
    Onun sebebi, ağzından çıkan, büyük, pis çivili sümüklü böcek olmasın? Open Subtitles حسناً، ربما لأن بزّاقاً عملاقاً، لزجاً، وشوكياً قد خرج من فمه.
    Yüzyıllardır sen ve yandaşların yolunuza çıkan herkesi yakıyor, asıyor, çarmıha geriyorsunuz! Open Subtitles لقرون أنت وأمثالك تقومون بحرق وشنق وصلب أى شخص يقف فى وجهكم.
    Yüzyıllardır sen ve yandaşların yolunuza çıkan herkesi yakıyor, asıyor, çarmıha geriyorsunuz! Open Subtitles لقرون أنت وأمثالك تقومون بحرق وشنق وصلب أى شخص يقف فى وجهكم.
    Ama ben buna yoğun duygularla ve yoğun hislerle bakıyordum sadece bu fotoğraflara bakarak meydana çıkan hislerle. TED لكني كنت أنظر في هذه الإنفعالات الشديدة والمشاعر التي خرجت من الناس بمجرد رؤيتهم لتلك الصور.
    Yoluna çıkan ve çıkarlarını sarsan herkesi öldürecektir. Open Subtitles سيقتل كل من يعترض سبيله أكان صالحا أم طالحا
    Evin her yeri sarılı amirim. Geldiğimizden beri atölyeden çıkan olmadı. Open Subtitles يا قائدة المكان آمن لم يغادر احد المكان منذ أن وصلنا
    Ya da bir makaleyi ispatlamak için birileriyle çıkan biri... Open Subtitles أو شخصٌ يواعد شخصاً ليبرهن شيئاً و يكتبه في مقالة.
    Yine yanlış kardeş. Ölülerle çıkan benim. Alınma ama hepsi de yakışıklı çocuklardı. Open Subtitles مرة أخري , أخطأت في إختيار الأخت أنا هي التي تواعد الرجال الميتين
    Kan testlerinden çıkan tek sonuç, sodyum seviyesi oldukça düşük. Open Subtitles المسألة الطبية الوحيدة التي ظهرت بفحص الدم هي انخفاض الصوديوم
    Birkaç tanık olaydan birkaç dakika önce yukarı çıkan birini görmüş. Open Subtitles بضعة شهود عيان رأوا شخصًا يصعد للطابق العلويّ قبل مقتله بلحظات.
    Ray, Seth'e kupa maçında ayağına çıkan sincapla ilgili öyküyü anlat. Open Subtitles راي أخبر سيث عن قصة السنجاب الذي صعد على رجلك في حديقة الحيوانات
    5 Yıl Önce küçük bir köyden çıkan 100 kadar kişilik bir grup bir lokma ekmek için hayatlarını tehlikeye atmışlardı. Open Subtitles منذ خمس سنوات مائه وثمانيه من الرجال خرجوا من قريه صغيره وخاطروا بحياتهم من اجل العيش
    Doktor ve hasta arasındaki karmaşık hesaplaşmalardan açıkça ortaya çıkan mesaj klinikte sadece bir yer değil felsefe için de talep vardır. Open Subtitles الرسالة التي تبرز بوضوح من هذه اللقاءات المعقّدة بين الأطباء والمرضى أنه ليس هناك فقط مكان في العيادة
    Git mezardan çıkan ölüleri seyret. Bana yaklaşma da ne yaparsan yap! Open Subtitles يمكنك أن تشاهد الأموات يخرجون من الأرض ما دمت لست قريباً مني

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus