Delikli tahtada asılı tüm aletler kurban üzerinde kullanılmıştı ve diğer cinayetlerdeki gibi organlar çıkarılmıştı. | Open Subtitles | كل أداة في لوحة التعليق استعملت عليها، و مثل القتلى السابقين، أزيلت الأعضاء. |
Oteldeki kurbanın karın şahdamarı ve iç ana toplardamarı, yani böbreklerin kan dolaşımı yolu tamamen çıkarılmıştı. | Open Subtitles | في الفندق الشريان البطيني للضحية و الوريد الاجوف السفلي هذا مثل دخول و خروج الدم للكلية أزيلت بصورة كاملة |
Ve kalpleri ve karaciğerleri çıkarılmıştı. | Open Subtitles | قلوبهم وكبد قد أزيلت . |
Kapsüldeki bütün kontrol sistemleri çıkarılmıştı. | Open Subtitles | كُلّ أنظمة السيطرةَ لَها أُزيلَ مِنْ الكبسولةِ. |
İletişim sistemleri de çıkarılmıştı. | Open Subtitles | أَعْني، عِنْدَهُمْ a راديو. أنظمة Comm أُزيلَ. |