| Sizin çıkarlarınızı korumak için olduğuna eminim. | Open Subtitles | بالتأكيد ، لقد كان ذلك فقط لحماية مصالحك |
| Lakin birisinin geride kalıp topraklarınızı ve çıkarlarınızı gözetmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لكن على أحد ما أن يبقى خلفك ويحافظ على أراضيك وكل مصالحك هنا |
| Size refakat edecek ikinci birini seçmeli ve ayin sırasında çıkarlarınızı gözetmelisiniz. | Open Subtitles | يجب لكل منكم اختيار شخصا ليكون مرافقه و يحافظى على مصالحك - اثناء الطقوس |
| Benim kendi çıkarlarımı korumaya mecbur olduğum gibi kendi çıkarlarınızı korumanız size kalmış. | Open Subtitles | الأمر متروك لكم لحماية ...مصالحكم الشخصية مثلما أنا مضطر لحماية مصلحتي الشخصية |
| Bundan sonra sizin çıkarlarınızı ben koruyacağım! | Open Subtitles | من الان فصاعدا انا ساحمي مصالحكم |
| - Tam olarak ne tür çıkarlarınızı? | Open Subtitles | ما هي مصالحكم بالتحديد؟ |
| Bullock saygın biridir Bayan Garret. Sizin çıkarlarınızı gözeteceğinden emin olabilirsiniz. | Open Subtitles | إن (بولوك) سيد شريف ويمكنك الوثوق به لرعاية مصالحك |
| Tom partide olmayabilir ama çıkarlarınızı destekliyor. | Open Subtitles | ربما (توم) ليس في القضية و لكنن يدعم مصالحك |
| - çıkarlarınızı korumak için. | Open Subtitles | - لتدافعوا عن مصالحكم الشخصية |