"çıkarmak" - Traduction Turc en Arabe

    • إخراج
        
    • خلع
        
    • إزالة
        
    • نزع
        
    • لإخراج
        
    • لإزالة
        
    • تخلع
        
    • سحب
        
    • إخراجك
        
    • أخلع
        
    • اخراج
        
    • إثارة
        
    • إخراجه
        
    • لإخراجك
        
    • لإخراجها
        
    Bu kendinizi karar döngüsünden çıkarmak demektir ki bu zor olabilir. TED هذا يعني إخراج أنفسكم من دائرة صنع القرار، وهذا أمر صعب.
    Gizli göreve gittim yüzüğü çıkarmak zorundaydım. Open Subtitles لقد كنت متخفيا كا الأمر يتطلب خلع الخاتم لبضع الوقت لكنه معي
    Suç olmaktan çıkarmak yasaların kaldırılması anlamına geliyor seks endüstrisini cezalandıranları, bunun yerine seks işine de diğer işler gibi davranmak. TED عدم التجريم يعني إزالة القوانين التي تستهدف معاقبة صناعة الجنس، بدلا عن معاملة احتراف الجنس كأي نوع آخر من العمل.
    size göstermek için gömleğimi çıkarmak istemiyorum ama bilin ki şu anda aktif. TED لا أريد نزع قميصي لأريكم، و لكن بامكاني أن أؤكد لكم أنه يشتغل.
    Timlerini çıkarmak için hazırlanıyor, fakat ilk önce seni oradan çıkarmalı. Open Subtitles وهو يستعد لإخراج فرقه لكن عليه أن يخرجك من هنالك أولاً
    Bu organı düzeltmek için kullanılır, organı çıkarmak için değil. Open Subtitles شبكة الجراحية. انها تستخدم لتَصْليح الأعضاء، و ليس لإزالة الأعضاء.
    Ağacı kaldırmak için tişörtünü çıkarmak zorunda mısın? Open Subtitles هل انت مضطرا الى ان تخلع القميص لكى تحرك الشجرة؟
    Kulağa çok kolay geliyor, havadan karbondioksiti çekip çıkarmak. TED تبدو عملية سحب ثاني أكسيد الكربون من الهواء سهلة جدًا،
    Seksi denklemden çıkarmak insanlarla farklı yollardan ilişki kurmamı sağladı. Open Subtitles إخراج الجنس من المعادلة جعلني أرتبط بالناس بطريقة مختلفة تماماً
    Boynumdan bu şeyi çıkarmak için bir gelişme var mı? Open Subtitles أهناك أية خيوط حول إخراج هذا الشيء من رقبتي ؟
    Cehennemden ruhları çıkarmak, şeytanı iyileştirmek bir cehennem köpeği öldürmek! Open Subtitles إخراج الأرواح من الجحيم، شفاء الكائنات الشيطانيّة قتل كلب جحيم
    O çirkin maskeleri çıkarmak istiyorsanız tekrarlayın. Boktan Mozart umurumda değil. Open Subtitles اذا كنتم تريدون خلع هذه الأقنعة فرددو خلفي
    Öncelikle üstümdekilerin hepsini çıkarmak ve bana masaj losyonu sürmeni istiyorum. Open Subtitles اولا علي خلع كل ملابسي وسأجعلك تدلك المرطب علي
    Botlarını çıkarmak, hayatın mutlu bir anıdır. Open Subtitles واحدة من الامور الممتعة الصغيرة في الحياة خلع الجزمة من القدم
    Genel etki, tüm çivileri ve harcı evden çıkarmak ve daha sonra bir depremle vurmak gibidir. TED التأثير العام يشبه إزالة جميع المسامير والملاط من المنزل ثم ضربه بزلزال.
    - Bana yaptığı tek şey kalbime sapladığın o hançeri çıkarmak oldu. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي فعلَته هو نزع الخنجر الذي نشبتَه أنت في قلبي.
    Keseli sıçanı oradan çıkarmak için 250 dolar fatura kestiler. Open Subtitles تكلّف عامل الإبادة 250 دولاراً لإخراج حيوان الأبوسوم من هناك
    Sanırım ilaçları çıkarmak için biraz kömür vermek zorunda kaldıklarını söylediler. Open Subtitles أعتقد أنّهم قالوا أنّه تحتم عليهم غسل معدته لإزالة آثار الأدوية
    Sütyenimi çıkarmak ister misin yoksa ben mi çıkarayım? Open Subtitles لذلك هل تود ان تخلع حمالة صدري او يتعين ان اقوم انا بذلك ؟
    Mumyalayanların ilk işi burnundan kancalı bir çubuk sokmak ve burun deliklerinden beynini çıkarmak. Open Subtitles أول شيء كان يفعله المحنطون، كان غرس خطاف في أنفه، ثم سحب مخه من خلال فتحات الأنف.
    Seni şehrin dışına çıkarmak sana hayatta kalma şansı verebileceğim tek yoldu. Open Subtitles إخراجك من المدينة كان الطريقة الوحيدة التي استطعت إعطائك بها فرصةً لتنجو
    Unut gitsin, Marty. Elbiselerimi çıkarmak istemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أخلع ملابسي، لديّ الكثير من الندب
    - Ticari açıdan baktığımızda senin işletim sistemini çıkarmak doğru bir hamleydi. Open Subtitles من وجهة نظر تجارية خالصة اخراج نظامكم التشغيلي الخاص كانت الحركة الصحيحة
    Öncelikle müvekkilimin mesele çıkarmak istemediğini söylemeliyim. Open Subtitles أولا دعنى أقول إن موكلى لا يريد إثارة أى متاعب
    Olay yerinde temizleme yaptık ama onu hemen oradan çıkarmak zorundaydık. Open Subtitles قمنا بتطهير أولي في الموقع، لكن كان علينا إخراجه من هناك.
    Billy, seni buradan çıkarmak için elimizden gelen herşeyi yapacağız. Open Subtitles بيلي .. نحن سنعمل كل شيء من ناحيتنا لإخراجك من هنا
    Oraya girmek için başka bir yol bulamazsak, onu çıkarmak için kimse gönderilmeyecek. Open Subtitles مالم نجد نقطة الوصول الأخرى، لا أحد سيرسل في لإخراجها.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus