| Hepsini deliğinden çıkarmanın yolu bu. | Open Subtitles | هذه هى الوسيلة الوحيدة لإخراج الجميع من هنا |
| Herkesi buradan sağ salim çıkarmanın tek yolu bu. | Open Subtitles | هذه هى الوسيلة الوحيدة لإخراج الجميع من هنا |
| Edemiyor ama görünüşe göre seni çıkarmanın bir yolu varmış. | Open Subtitles | لا يمكن , لكن إتضح أن هناك طريقة لإخراجك أنت |
| Hayır, kemeri çıkarmanın bir yolunu bulmalıyız, ve onu tutmanın, belli ki ki, daha da fazla zarar vermesin. | Open Subtitles | لا ، يجب أن نفكر بطريقة لنزع الحزام عنها ونعيدهاكمايبدوكيلا تأذيأحدمجدداً. |
| Cesedi çocuklar görmeden daireden çıkarmanın bir yolunu bulması gerekiyordu. | Open Subtitles | عليه أن يكتشف طريقة لإخراجها من الشقة بدون أن يرونها. |
| Peki neden Depo'ya gidip onları çıkarmanın bir yolunu bulmuyoruz? | Open Subtitles | لما لا نذهب إلى المستودع و نجد طريقة لإخراجهم ؟ |
| Ve onu öldürmeden beni çıkarmanın tek yolu ayrılmaya karar vermem. | Open Subtitles | والسبيل الوحيد لإخراجي بدون قتله هو إذا قررتُ المغادرة من تلقاء نفسي |
| Kalça replasmanı yapmadan kanserli dokuyu çıkarmanın bir yolu var mı? | Open Subtitles | ألا توجد طريقة لإزالة هذا دون إجراء جراحة إستبدال الورك كليًا؟ |
| Ne pahasına olursa olsun, seni buradan çıkarmanın bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | مهما تطلب الأمر سأجد طريقة لأخرجكِ من هنا |
| Annem, ruhu şad olsun her zaman, tiftik bir kazaktan sakızı çıkarmanın en iyi yolunun gazyağı olduğunu söyler. | Open Subtitles | قالت أن أسهل طريقة لأزالة العلكه من الملابس هي بإستخدام غاز الكيروسين |
| Bence pantolonları çıkarmanın zamanı geldi, tatlım. | Open Subtitles | عزيزي , أعتقد أنه حان الوقت لإخراج الملابس الداخلية |
| Nükleer çubukları ülke dışına çıkarmanın başka bir yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | نحتاج لإيجاد طريقةً أخرى لإخراج القصبات النووية لخارج البلاد |
| Füzelerini dışarı çıkarmanın harika olacağına karar verdi. | Open Subtitles | قررت أن تلك كانت اللحظة المناسبة لإخراج ثدييها |
| Onu öldürmeden o tümörü çıkarmanın imkânı yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك أي طريقة لإخراج الورم دون قتله. |
| Sanırım sizi bu havaalanından çıkarmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | وجدت طريقة لإخراجك خارج هذا المطار |
| Sanırım sizi bu havaalanından çıkarmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | وجدت طريقة لإخراجك خارج هذا المطار |
| Evet, hadi ama çocuklar. Bu kabukları çıkarmanın daha iyi bir yolu yok mu? | Open Subtitles | مهلاً، الآن، هيّا يا رفاق، ألاّ توجد طريقة أفضل لنزع هذه الأصفاد ؟ |
| Onu adadan çıkarmanın tek yolu Birleşik Devletler polis şefini getirmek. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لإخراجها من الجزيرة هي اللجوء لمسئول تطبيق القانون |
| Elektriği açmadan onları oradan çıkarmanın bir yolu yok. | Open Subtitles | -لاتوجد طريقة لإخراجهم بدون أن نُعيد تشغيل الطاقة |
| Onu öldürmeden beni çıkarmanın tek yolu ayrılmaya karar vermem. | Open Subtitles | والسبيل الوحيد لإخراجي بدون قتله هو إذا قررتُ المغادرة من تلقاء نفسي |
| Tasmaları çıkarmanın tek yolu, önünüzdeki sütunların üstünde duran cam kutuların içindeki anahtarlar. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لإزالة الياقة الحديدية هي المفاتيح من الصناديق الزجاجية اللى على الركائز اللى أمامكم |
| Seni buradan çıkarmanın bir yolunu bulacağım ve bir yerlerde yeni bir yuva kuracağız. | Open Subtitles | سأعثر على طريقة لأخرجكِ من هنا وسنجد لنا موطناً جديداً في مكان ما |
| O parçaları aynı anda çıkarmanın bir yolunu bulmam gerek. | Open Subtitles | علي اكتشاف طريقه لأزالة الااركيتج من ادمغتهما في نفس الوقت بالضبط |
| İlaçlar yüzünden böyle konuşuyorsun. Seni buradan çıkarmanın bir yolunu bulmalıyım. | Open Subtitles | إنّك تحت تأثير العقاقير، و قد وجدت سبيلاً لإخراجكَ. |
| Onu buradan çıkarmanın başka bir yolu olmalı. Tavandan falan da olabilir. | Open Subtitles | لابد وأن هناك سبيل آخر لإخراجه من هناك لربما عبر السقف أو ما شابه |
| Şu eski ağrısızı çıkarmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | حان الوقت لاخراج المتوحش من حقيبته |
| - Bence bu benim önümde gömleğini çıkarmanın bir reaksiyonu. | Open Subtitles | -انه رد الفعل من خلعك للقميص امامي |
| Onu dışarı çıkarmanın tek yolu seni ele vermem ya da bu davayı tamamen düşürmemiz, bu yüzden var mısın yok musun? | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لاخراجه هو جعله ينقلب علي او اننا ننتهي من الشيء برمته اذا هل انت معي في هذا ام لا؟ |
| Doğalgaz da benzer bir konu. Doğalgaz da biyolojik bir ürün. Ve doğalgazı düşündüğünüzde, şey, gazı biliyorsunuz. İşte kömürü çıkarmanın farklı bir yolu. | TED | ومعضلة الغاز مشابهه لذلك. الغاز هو ايضا منتج طاقة حيوية. وحين تفكرون في الغاز، حسنا، أنتم مطلعون على الغاز. وهنا طريقة مختلفة لاستخراج الفحم. |