| Artık saklandıkları yerden çıkmışlar ve yeni hünerler edinmişlerdi. | Open Subtitles | خرجوا الأن من عزلتهن وتعلموا مهارات جديدة |
| Bir gün lapaları çok ısınmış, yürüyüşe çıkmışlar. | Open Subtitles | وكانت طبختهم ساخنة جدا لذلك خرجوا للنزهة قليلا |
| Sizin iş kartlarınızı verip oyuncakları alıp çıkmışlar. | Open Subtitles | إنهم على ما يبدو قاموا فقط بإعطائهم كارت عملك ثم غادروا مع الألعاب |
| - Karakoldan yeni çıkmışlar. Birazdan gelir. | Open Subtitles | حسناً ، لقد غادروا مركز الشرطه للتو سوف تصل قريباً |
| Teyzem ve kocası ordu yolları kapatmadan önce oradan çıkmışlar. | Open Subtitles | عمّتي و زوجها خرجا بسلام قبل أن يقوم الجيش بإغلاق الطريق. |
| Aslında, yurt dışında okurken çıkmışlar ve şimdi, Burkess ve Wells'de yatırım bankacısı... | Open Subtitles | في الحقيقة لقد تواعدا عندما كانت تدرس بالخارج والآن يعمل في إستثمارات البنوك في "باركيز و ويليس" |
| Daha önce çıkmışlar. | Open Subtitles | لقد كانا يتواعدان |
| Evi mahvetmişler. İyi iş çıkarmışlar. Girmiş, çıkmışlar. | Open Subtitles | لقد قلبوا المكان رأساً على عقب أدّوا عملهم بشكل جيد, دخلوا وخرجوا سريعاً |
| Kameraları devre dışı bırakmayı biliyorlarmış. - 29 saniyede girip çıkmışlar. | Open Subtitles | عرفوا كيف يفصلوا الكاميرات، دخلوا و خرجوا في 93 ثانية. |
| Açıkhava macerasına çıkmışlar. | Open Subtitles | و قد خرجوا من أجل مغامرة في الهواء الطلق |
| Ormandan çıkmışlar ve yardım istiyorlar. | TED | خرجوا من الغابات طالبين المساعدة. |
| - Bunlar çok güzel. - Evet, iyi çıkmışlar. - Bence öyle. | Open Subtitles | هم جميلون نعم، لقد خرجوا جيدين؟ |
| Aceleyle çıkmışlar. Minibüsleri yoktu ama her şeyleri oradaydı. | Open Subtitles | لقد غادروا في عجلة , لقد رحلت الحافلة ولكن كل شيئ آخر كان لايزال موجوداً |
| O zaman çıkmışlar mı, kontrol et. Başkan birazdan hazır olacak. | Open Subtitles | إذاً تأكد بأنهم قد غادروا الرئيس سيجهز في أي لحظة |
| Karısıyla hastaneden yeni çıkmışlar. | Open Subtitles | بأن نائب الرئيس لايدن جونسون وزوجته قد غادروا المستشفى وكانوا مسرعين إلـى... |
| Matthew ve William birkaç gün önce devriyeye çıkmışlar ve o zamandan beri gören olmamış. | Open Subtitles | ماثيو و ويليام خرجا في دورية حراسة من أيام قليلة ولم يرهم أحد بعدها |
| Trish ve Saskia aradı işten yeni çıkmışlar, bizimle buluşacaklar. Olmaz Agnes. | Open Subtitles | خرجا للتو وعلينا مقابلتهم اذهبي |
| Birkaç dakika odadan çıkmışlar, döndüklerinde oradaymış. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} خرجا من غرفتهما لبضع دقائق وعندما رجعا كان هناك |
| Bir asır önce falan çıkmışlar. | Open Subtitles | سبق أن تواعدا قبل 200 عام أو نحو ذلك. |
| Zaten kısa bir süre çıkmışlar. | Open Subtitles | كما انهما تواعدا لفترة قصيرة |
| 2 yıl çıkmışlar. | Open Subtitles | كانا يتواعدان لعامين |
| Üç maskeli adam, bir sürü iş ekipmanını çalmak için girip çıkmışlar. | Open Subtitles | ثلاثة رجال مقنّعين دخلوا وخرجوا أخذوا مجموعة من أجهزة البناء |
| Ve çocuklarını aramaya çıkmışlar. Yarım saat kadar sonra oğlanı bulmuşlar. | Open Subtitles | وذهبا يبحثان عن طفلهما وبعد حوالي نصف ساعة، وجداه |
| Sonra oradan çıkmışlar. | Open Subtitles | لذا غادرونا. |