"çıkmamızı" - Traduction Turc en Arabe

• نخرج من
• خروجنا

Babam kapıyı açtı. Askerler evin dışına çıkmamızı emrettiler.
أجابهم أبي، أمرنا الجنود أن نخرج من منزلنا.

Eminim ki o da buradan canlı çıkmamızı isterdi. Özellikle de kendisi için umut yoksa.
كان ليريدنا ان نخرج من هنا خاصة اذ لم يكن هناك أمل له.

Sadece boşanmanın, birbirimizin hayatından temelli çıkmamızı gerektirdiği fikrinden hoşlanmıyorum.
أنا فقط لا أحب فكرة أن الطلاق يعني . أننا يجب أن نخرج من حياة بعضنا للأبد

- Şu pis samurailer. Demek Asano, Demir Şehri'nden çıkmamızı bekliyordu.
الوغد لابد أنه انتظر حتى خروجنا من الحصن

Bak, buradan çıkmamızı sağlayabilirim, fakat gitmeliyiz. Hemen gitmeliyiz.
أستطيع تدبر أمر خروجنا من هنا، ولكن علينا الخروج حالاً، الآن..

Şey, bizim çıkmamızı desteklemiyor olduğunuz açıkça belliydi.
حسناً لقد كان من الواضح أنكم لم تكونوا موافقين لى خروجنا سوياً

Hank ve benim bu adadan güvenle çıkmamızı sağlayın.
عليك التأكد من اننى انا وهانك نخرج من هذة الجزيرة سالمين

Buradan canlı çıkmamızı da istemiyorlar sanırım.
لا يريدون منّا أن نخرج من هنا أحياء أيضاً.

Sadece oradan çıkmamızı sağlayacak kadar onu uyutacağım.
سأستعمل ما يكفي لإفقاده وعيه إلى أن نخرج من هناك

Buradan çıkmamızı istiyorsunuz, değil mi?
أنت تريد منا أن نخرج من هنا أليس كذلك ؟

Burdan çıkmamızı dileyebilirdin.
كان يمكنك ان تتمنى ان نخرج من هنا

Hastaneden çıkmamızı söyledi.
بل قال لنا أن نخرج من المستشفى.

Eğer karımı yalancılıkla suçlayacaksanız en azından önce çocuklarla birlikte dışarı çıkmamızı bekleyin.
اذا كنت ستقومِ بأتهام زوجتي بأنها كاذبة... .. علي الاقل ، دعونا أنا و الرجال نخرج من هنا أولاً

Bunu kim yaptıysa Guerrero ile birlikte buradan sağ çıkmamızı istiyor.
أى كان من فعل هذا فهو يود أن نخرج من هُنا أحياء " مع " جيوريرو

Odadan çıkmamızı ister misin?
تريدنا ان نخرج من الغرفة؟

Dışarı çıkmamızı emredene kadar olabildiğince çok insan çıkardık.
سنحضر قدر ما نستطيع قبل أن يطلبوا خروجنا

Ülkeden çıkmamızı sağlayabileceğimden epey eminim.
أنا متأكد أنني أستطيع تدبير خروجنا من البلاد

- Bizim çıkmamızı istiyor. İtibarını lekeliyormuşuz.
- يريد خروجنا فنحن سمعة سيئة لعمله

Birkaç polis memuru, New York'a geri dönebilmemiz için oradan sağ çıkmamızı sağlamaya çalışıyorlardı.
كان هناك بعض الحراس ليتأكدونا من خروجنا أحياء لنستقل الرحلة ل(نيويورك)

Buradan çıkmamızı sağlayacak. Mutlu musun Tavşan?
سيتدبّر أمر خروجنا بماله فهل أنت مسرور يا (أرنب)؟