Ben dışarıdayım ve kapıyı izliyorum. Kimsenin girmesine veya çıkmasına izin vermiyorum. | Open Subtitles | أنا أقف خارجا لأحرس الباب ، لا ادع أحدا يدخل أو يخرج |
Ben dışardayım ve kapıyı izliyorum. Kimsenin girmesine veya çıkmasına izin vermiyorum. | Open Subtitles | أنا أقف خارجا لأحرس الباب ، لا ادع أحدا يدخل أو يخرج |
Konu bir trenin raydan çıkmasına gelince kanunun hiçbir şey unutmaması komik. | Open Subtitles | المضحك أن القانون لديه ذاكرة يعبدة عندما يتعلق بالخروج عن قضبان القطار. |
O çıktıları okurlarsa Steven'ın çıkmasına yardım ederler diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت بإنها ستساعد ستيفن بالخروج لو قرأوا كل تلك الأوراق |
Bu arada onu telefondan uzak tut ve evden çıkmasına izin verme. | Open Subtitles | في الوقت الحالي أبعديها عن الهاتف و لا تدعيها تخرج من المنزل |
Sınavları sırasında onun okuldan çıkmasına izin vermiyorlar. | Open Subtitles | عندما تواجه الامتحانات، أنها لا تسمح له بمغادرة المدرسة |
Bize bunu söylemek için bir ölünün mezardan çıkmasına lüzum yoktu. | Open Subtitles | لسنا بحاجة يامولاى الى شبح يخرج من القبر لكى يخبرنا هذا |
Sokağa çıkmasına engel olamayıp dondurmacı arabasının çarpmasına ramak kalmasına neden olan benim. | Open Subtitles | أنا التي جعلته يخرج إلى الشارع و كاد أن يصطدم بعربة أيس كريم |
bu delik aslında havanın dışarı çıkmasına ve içeri girmesine yarıyor. | TED | إذاً تلك الفتحة بالواقع. تجعل الهواء يدخل و يخرج. |
Köşeden çıkmasına izin vermeyecek, ve Rocky Balboa bu ilk raundu tamamlamaya çalışıyor. | Open Subtitles | دراجو يواصل ضرب روكى وهو لن يتركه يخرج من هذه الزاوية |
Uydunun menzilden çıkmasına ne kadar kaldı? - Bir saat, 46 dakika. | Open Subtitles | كم من الوقت حتى يخرج القمر الصناعى من المجال؟ |
Kuşun kafesinden çıkmasına her zaman izin vermeli misin? | Open Subtitles | هل يجب أن تدع هذا الطير يخرج من قفصه دائماً ؟ |
Biri, yemeklerin içeri girmesine, diğeri de dışarı çıkmasına izin verir. | TED | واحد يسمح للطعام بالدخول وواحد يسمح للطعام بالخروج. |
O burada kalmalı. Dışarıya çıkmasına izin verme, anladın mı? | Open Subtitles | يتوجب عليه البقاء هنا غير مسموح له بالخروج, أفهمت؟ |
Keşke onun o piç kurusuyla çıkmasına... izin vermeseydim! | Open Subtitles | لـقد عرفتُ في البـداية أنـهُ كـان لا ينبغي لي السمـاحُ لها بالخروج مع ابن الـسافلة ذلك |
Kızının evden çıkmasına asla izin vermeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | لن تدع ابنتك تخرج من المنزل قط، أليس كذلك؟ |
Bunun ölüm havuzuyla ilgili olabileceğinin farkındayım ama onun karakolun dışına çıkmasına izin veremem. | Open Subtitles | أنا أدرك أنّ هذا غالباً بشأن قائمة الإغتيالات، ولكن لا يمكنني السماح لها بمغادرة المركز. |
Bay Books'un banyo küvetinden çıkmasına yardım ediyorum. | Open Subtitles | كنت أُساعد السيد بوكس للخروج من حوض الحمام ماذا؟ |
Ve ne senin ne de başkasının yoluma çıkmasına müsaade edeceğim. | Open Subtitles | ولن تسمح لكِ أو أيّ شخص آخر بأن يعترض طريقي. |
Hayır, sonsuza kadar, bu ülke, liderlerinin tekrar halk arasına çıkmasına izin vermeye korkacak. | Open Subtitles | .لا، هذا البلد سيظل إلى الأبد خائفا من ظهور قادته على الملأ |
Geçen yaz bir operasyonun kontrolden çıkmasına izin verdim. | Open Subtitles | فى الصيف الماضي تركت عملية دقيقة تخرج عن السيطرة |
Latvian Ortodks olmadığı sürece kimseyle çıkmasına izin vermiyorlar! | Open Subtitles | أبواها لا يسمحان لها بمواعدة أي أحد ليس أرثذوكسي لاتفي! |
Birisi onun çıkmasına izin vermiş olmalı. | Open Subtitles | شخص ما سمح له بالمغادرة |
Ancak ne senin ne de bir başkasının yoluma çıkmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولكن لن أسمح لك او اي شخص اخر أن يقف في طريقي |
Trapper sahadan çıkmasına yardım ediyor. Omzu çıkmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | ترابر يساعده ليخرج من الملعب وكأن كتفه قد انخلع |
Seni mutlu edeceğini düşündüğüm için yukarı çıkmasına izin verdim. | Open Subtitles | سمحت لها بالصعود لأني كنت اعلم انها سوف تجعلك سعيد |