Senin yaşlarında küçük bir çocukken kozadan çıkmaya çalışan bir kelebek görmüştüm. | Open Subtitles | عندما كنت طفلا صغيرا تقريبا في عمرك رأيت واحدة تحاول الخروج |
Yüzeye çıkmaya çalışan bastırılmış anılar bilinçli akılı altüst eder, değil mi? | Open Subtitles | ذكريات عميقة تحاول الخروج إلى السطح |
Sanırım dolabında dışarı çıkmaya çalışan bir şey var Tom. | Open Subtitles | أظنّ أنّ هناك أشياءً بخزانتكَ تحاول الخروج ، (توم). |
Kalbinden dışarı çıkmaya çalışan küçük bir hayvan sesi gibi. | Open Subtitles | .يبدو مثل حيوان صغير محبوث فى صدرك يحاول الهروب |
Kalbinden dışarı çıkmaya çalışan küçük bir hayvan sesi gibi. | Open Subtitles | يبدو مثل حيوان صغير محبوث فى صدرك يحاول الهروب. |
TK: Şunu söylemek isterim ki her kötü bayrağın içinde dışarı çıkmaya çalışan bir iyi bayrak vardır. | TED | تيد: أحب القول أنه داخل كل علم سيئ هناك آخر أفضل يحاول الخروج للعلن. |
Dışarı çıkmaya çalışan bir şey olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هنالك شيئاً يحاول الخروج |
Sanırım dolabında dışarı çıkmaya çalışan bir şey var Tom. | Open Subtitles | أظنّ أنّ هناك أشياءً بخزانتكَ تحاول الخروج ، (توم). |
Çünkü Ay'ın içinde hanımefendi dışarı çıkmaya çalışan devasa bir şey var. | Open Subtitles | لأن بداخله، يا آنسة... هنالك مخلوقٌ ضخم يحاول الخروج... |
İçimde dışarı çıkmaya çalışan bir şey varmış gibi geliyor. | Open Subtitles | أشعر وكأن شيء داخلي يحاول الخروج |
Araçtan çıkmaya çalışan Roket Adam, araç düşmeden önce çıkmayı başardı ve herkes sevinçle bağırdı! | Open Subtitles | وكان هناك رجل الصاروخ يحاول الخروج وها هو يأتي إلى المنحدر وقبل أن تنفجر السيارة عند المنحدر ! قفز منها، وكل الأطفال هتفوا |
Kendime şöyle derim Solo, her Alman'ın içinde dışarı çıkmaya çalışan bir Amerikalı vardır. | Open Subtitles | (أقول لنفسي، يا (سولو بأن داخل كلّ عشبة هنا، يوجد أمريكي يحاول الخروج |