"çıktım ve" - Traduction Turc en Arabe

    • وصعدت
        
    • لذا خرجت
        
    • صعدت إلى
        
    • خرجت إلى
        
    • خَرجتُ
        
    • ثم وجدت
        
    Bu yüzden asansöre bindim ve hastanenin çatısına çıktım ve uçtum. Open Subtitles ركبت المصعد وصعدت إلى سقف المستشفى و طـــــــرت
    Beni yukarı çağırdılar ve... çıktım ve onu kurtardım... Open Subtitles وطلبوا مني ان اصعد... . وصعدت وانقذت حياة الفتي...
    Profesyonel çevreden çıktım ve bir sürü borcum vardı. Open Subtitles لذا خرجت عن السيطرة وأدين لهم بالكثير من المال وهذا الأمر الوحيد الذي أجدته،
    Sonra iyi geceler dedi ve film izleme odasını kapattıktan sonra buraya çıktım ve kapıyı sürgülü buldum. Open Subtitles ثم قالت طاب مساؤك وبعد إغلاقي لغرفة العرض صعدت إلى هنا ووجدت الباب مقفل
    Evden çıktım ve dışarıda olduğumda yanıma şemsiye almadığımı fark ettim. Open Subtitles غادرت منزلي. وعندما خرجت إلى الشارع، تذكرت أني نسيت مظلتي.
    Birine bir şey olmasından korkup araçtan çıktım ve şüpheli ile çatışmaya girdim. Open Subtitles خَوْف على حياةِ شخص ما، خَرجتُ العربة وشَغلتْ المشتبه بهَ.
    10 yaşımdayken bir hizmetçi olarak dışarı çıktım ve sonra 14 yaşımda Kentish kasabasındaki o eve gittim. Open Subtitles كنت خادمة منذ أن كنت في العاشرة ثم وجدت منزلاً في بلدة كينتش حين كنت في الرابعة عشرة
    Bir gün babam, annemi yumruklarken... yukarı çıktım ve odaya girdim. Open Subtitles مره ابي كان يضرب امي وصعدت الدرج
    Sahneye çıktım ve... - Ona fısıldadım. Open Subtitles وصعدت الى المسرح ثم همست لها
    Bu sabah çıktım ve sana bunu aldım. Open Subtitles لذا خرجت هذا الصباح وجلبت لك هذا.
    Dışarı çıktım ve tek tek kapıları çaldım, kanaat önderleriyle, ailelerle, genç kadınlarla konuştum. Sonunda halk evinin bodrum katını ücretsiz olarak tutabildim ve yeterli sayıda kadını dersime gelmeye ikna edebildim. TED لذا خرجت بالفعل وطرقت الأبواب، وتحدثت إلى قادة المجتمع وإلى الآباء وإلى النساء الشابات، وكنت قادرة في النهاية على تأمين قبو مركز مجتمعي مجاني وأن أقنع عددًا كافيًا من النساء الشابات أن عليهن حضور صفّي.
    Ağaca çıktım, ve salonu direkt olarak görebildim. Open Subtitles صعدت إلى الشجرة وأستطيع أن أنظر مباشرةً إلى غرفة المعيشة
    Güzel bir düzlüğe çıktım ve ve kum üzerinden çok güzel bir vuruş yaptım. Open Subtitles تعرف، صعدت إلى القمة... وضربت الكرة بطريقة جميلة إلى منتصف الطريق
    Gerçekten düşünmem gerekirse oraya çıktım ve sürdüm. Open Subtitles أعتقد إذا وجب عليّ حقاً التفكير حيال هذا لقد خرجت إلى هناك وقدت
    Kocamdan ayrıldıktan sonra sokağa çıktım ve orada bana bakan çok yakışıklı bir adam vardı. Open Subtitles خرجت إلى الشارع، كان هناك شاباً يُحدّق في ..
    Geçen gün ön kapımdan çıktım ve yürüdüm. Open Subtitles خَرجتُ جبهتَي الباب قبل أيام.
    Sonunda bir merdiven yapıp dışarı çıktım ve babam oradaydı. Open Subtitles في الأخير، استطعت بناء سلم والخروج ثم وجدت والدي متجمد في البحيرة
    Koşarak yukarı çıktım ve Heather'ı yerde gördüm, şey gibi kanlar içinde ve silah da yerdeydi. Open Subtitles ثم وجدت ـ (هيذر) ـ ملقاةً على الأرض .. كما تعرفون .. مثل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus