Son beş yıldan söz etsek bile; filmlerde gördüğün kadınların % 55' i ya çıplaktı, ya çok az giyinik. | TED | حتى إذا تحدثنا عن خمس سنين مضت. 55 بالمئة من الوقت الذي شاهدت فيه امرأة بفيلم، كانت عارية أو شبه عارية. |
Oraya vardığımda yatağına uzanmıştı hemen hemen çıplaktı ve tamamen bilinçsizdi. | Open Subtitles | عندما دخلت وجدتها ممدة على السرير عارية تقريبا و غائبة عن الوعي |
Erken bir saatte kalktım, Marilyn çıplaktı. | Open Subtitles | كنت استيقظ باكرا و كانت مارلين تقف عارية |
Sırtı çıplaktı, nisan ayıydı ve titriyordu. | Open Subtitles | حينها كان ظهرها عارياً الوقت كان في شهر أبريل و قد كانت ترتعش من البرد |
Ben de mükemmel bir uyumla bu şarkıya katılırdım ama çocuk çıplaktı. | Open Subtitles | لكنت أنضممت له بانسجام لايصدق لكن الأخ كان عارياً |
Pencereler açıktı, ceset çıplaktı sıcaklığın düşmesi hızlanmıştır. | Open Subtitles | النوافذ مفتوحة, الجسد عاري هذا يجعل الحرارة تذهب بشكل أسرع |
Tüm kurbanlar çıplaktı ama cinsel bir saldırı kanıtı yoktu. | Open Subtitles | كل الضحايا كن عراة , لكن لاتوجد اشارات على الاعتداء عليهن جنسيا |
1 0 yaşında küçük bir kız çocuğuydu. çıplaktı. | Open Subtitles | لقد كانت فتاة صغيرة فتاة صغيرة فى العاشرة من عمرها, عارية |
Bilirsin, yürüdüm, kapıyı çaldım kapıyı açtı, çıplaktı, üstünde sadece yarım bir gecelik vardı. | Open Subtitles | فذهبت وطرقت الباب ففتحت لي كانت شبه عارية لا ترتدي سِوى رداء |
Orada sadece donuyla duruyordu. Başka bir şey yoktu üzerinde. çıplaktı. | Open Subtitles | الآن هي واقفة هناك في و تظهر ما تخفيه لا شيء آخر إنها عارية |
Elinde tuvalet fırçası ve eldivenleri yoktu, çıplaktı ve her tarafı kan içindeydi. | Open Subtitles | ماعدا أنّها لم تكن تحمِلُ أدوات التنظيف أو ترتدي القفازات المطاطيّة، لقد كانت عارية و مليئة بالدماء |
İşimi kaybetmek üzereyim ve annen çıplaktı. | Open Subtitles | أنا على وشك أن أفقط وظيفتى .. و أمك كانت عارية |
Battaniyenin üstünde anadan üryan çıplaktı. O kız kıyafetleri hiçbir zaman sevmedi zaten. | Open Subtitles | وكانت ماتزال عارية على الفراش تلك الفتاة لم تحبّ الملابس أبداً |
Söylüyorum sana, Trailer Park'ta çıplaktı. | Open Subtitles | أقول لك , لقد خرجت عارية المؤخرة عبر موقف المقطورات |
"Düşes çıplaktı ve küçük prens Şarlo gibi giyinmişti." | Open Subtitles | كانت الدوقة عارية" "والأمير الصغير لبس مثل شابلن |
İçeri girdim ve çıplaktı. | Open Subtitles | لقد دخلتُ المنزل ، فكان عارياً |
Bebek İsa hayatının ilk döneminde çıplaktı. | Open Subtitles | السيد المسيح كان عارياً في مطلع... حياته |
Ama uzun boylu ve güzeldi, Derek de çıplaktı. | Open Subtitles | و هو كان عارياً |
Tamamen çıplaktı. | Open Subtitles | أعني، عاري تماما. |
İşte bu ilginçti. çıplaktı, çırılçıplak. Delirmiş gibi çıplak. | Open Subtitles | حسنا ؛ هذا مثير عاري مؤخرته عاريه ؟ لقد كنت هناك ((سيرينا)) اول يوم في جولات الحوادث |
Adem ve Havva çıplaktı. | Open Subtitles | آدم وحواء كانوا عراة |
Kadının ayakları çıplaktı; o şekilde çöp ve camlar üzerinde yürüyordu, | Open Subtitles | لقد كانت حافية تقف على الزجاج والفضلات فأعطيتها حذائي لقد توسلت لي |