"çadırının" - Traduction Turc en Arabe

• خيمة
• خيمتك
• الكوخ الخاص

Seni ve eşlerini gördüm, çadırının içinde birinden birine atlıyordun.
لقد رأيتك أنت و زوجاتك لقد كنت تتحرك من خيمة لأخري

Her neyse, onu üç hafta sonra karısının bağırsaklarından yaptığı Kızılderili çadırının altında oturuyormuş ve kendi bebeğinin bacağını çiğner halde bulmuşlar.
على أىّ حال، لقد وجدوهم بعد ثلاثة أسابيع وجدوهم جالسين فى خيمة بنيت من أمعاء زوجته مشوهين أطفالهم فى أماكن القذارة

Yemek çadırının arkasında bozuk bir sakız makinesi var.
هناك آلة كرات علكة معطلة وراء خيمة الطعام.

Erich, bir noktada, düşmanlarını çadırında tutup dışarı pislemelerinin çadırının dışında tutup içeri pislemelerinden daha iyi olduğunu gör.
من الافضل لك ان تبقي اعدائك داخل خيمتك الغضب خارج خيمتك سيؤدي الى الغضب داخلها

çadırının üstünde yırtık olduğunu biliyor musun?
هل تعلمي انه يوجد شرخ في الجزء العلوي من خيمتك ؟

Bilip bilmediğinden habersizim ama çadırının önündeki tüm o ölü kuşlar hep benden geliyordu...
أنا لا أعرف إذا كنت تعرف أم لا لكنك... كل تلك الطيور النافقة التي كانت دائما خارج الكوخ الخاص بك... ... تلك كانت من لي.

Gelinliğim bir sirk çadırının iki katı kadar.
لباس زفافي يُمْكِنُ أَنْ يُضاعفَ كa خيمة سيركِ.

Shangın çadırının önündeki de sen değildin.
الم تكن انت من كان بخارج خيمة شانج ؟

-Ben olmasam moda çadırının içini bile göremeyeceklerini bilmiyorlar mı?
سيهدئ أعصابك -ألا يعلمن أنه من دوني لن يتمكنّ أبداً من مشاهدة ما بداخل خيمة عرض الأزياء؟

Tamamen tesadüf eseri küçük çubuğunu Claire'in çadırının dışına dikiyorsun ve iki saat sonra yıldırım düşüyor.
صدفةً، غرست (عمودك خارج خيمة (كلير و بعد ساعتين، ضرب البرق

Tamamen tesadüf eseri küçük çubuğunu Claire'in çadırının dışına dikiyorsun ve iki saat sonra yıldırım düşüyor.
بمحض الصدفة، غرست عمودك (خارج خيمة (كلير و بعد ساعتين، ضرب البرق

# Onu bir sirk çadırının altına çalışması için koyabilirim. #
* يمكنني أن أجعلها تعمل تحت خيمة سيرك *

James, çay çadırının sorumluluğunu sana veriyorum.
. جيمس) ، أنا أضعك المسؤول عن خيمة الشاي)

Bizi koşulsuz, duygusal destek çadırının içine kapatıyorum.
سوف أقوم بحبسنا في خيمة

Düğün çadırının perdeleri için.
انه للستائر لتزين خيمة الزفاف

çadırının nerede olduğunu mu merak ediyorsun?
هل تساءلت أين خيمتك هي؟ يضحك ماذا؟

çadırının etrafında hiç kimse yoktu.
لا أحد كان بالقرب من خيمتك