| Sirk çadırından olimpik koşucu gibi kaçtı. | Open Subtitles | لقد جرت من خيمة السيرك كأنها عداؤة أوليمبية |
| Warwick, gelecek cumartesi. Bira çadırından en az elli metre. | Open Subtitles | المكان "وار ويك" يوم السبت القادم بعيداً عن "خيمة البيرة" بخمسين ياردة على الأقل |
| - Çamurlu bir karyola ve ordu çadırından hallice. | Open Subtitles | لننصب خيمة الجيش و الفراش "الذي ننام به في الوحل "تتذكّر الماضي |
| Ve kesin bir dışarı çıkma yasağı: Gece kimse çadırından çıkmayacak. | Open Subtitles | كما يمنع التجول ليلا لا يسمح لاحد بمغادرة خيمته |
| Saat sabahın 7'sinde onun çadırından çıkıyorsun. | Open Subtitles | إنّها السابعة صباحاً وإذا بكِ تخرجين من خيمته |
| Ve savaş planımıza göre beşinci top patladığında hastane çadırından çıkıp Yüzbaşı Quantrill'i atının üstünde vuruyorsun. | Open Subtitles | وطبقاً لخطة معركتنا، عندما يطلق المدفعِ الخامس تُغادري خيمةَ العلاج وتطلق النار على النقيب (كوانتريل) ليسقط من على جواده |
| Bunu shelton'un çadırından aşırdım. | Open Subtitles | لقد سرقت هذه من خيمة شيلتون. |
| Pekâlâ, Hardison ve ben buradaki iletişim çadırından operasyonu yöneteceğiz. | Open Subtitles | إذن أنا و(هارديسون) سندير الأمور من خيمة الإتصالات، التي هي هناك |
| Fahişe Canthara seni Kore'nin çadırından çıkarken gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرتني العاهرة (كنسارا) كيف كانت حالتك عندما خرجت من خيمة (كوري) |
| Dale'in çadırından 3 metre uzaktaydı. Uçuruma doğru koştu. | Open Subtitles | كان على يعد حوالي عشرة أقدام من خيمة (ديل)، وجرى ناحية الجرف |
| Fahişe Canthara seni Kore'nin çadırından çıkarken gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرتني العاهرة (كنسارا) كيف كانت حالتك عندما خرجت من خيمة (كوري) |
| Fahişe Canthara seni Kore'nin çadırından çıkarken gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | العاهرة (كانثارا) أخبرتني أنها رأتك تخرج من خيمة (كوري).. |
| Yine reddettiğinde de onu çadırından sürüklediniz ve kafa derisini yüzdünüz. | Open Subtitles | عندما بقي يرفض سحبته من خيمته وسلخت فروة رأسه |
| Belki de General Glaber yavşağı sıcak çadırından dışarı çıkıp Trakyalı köpeklerinin deliye döndüğünü görmeli! | Open Subtitles | ربما يضاجع "ليغاتوس" مخطوطاته في خيمته الدافئة ليعثر على كلابه "الثراسيون" الذين هربوا بالغابة |
| O, çadırından dışarı adımını bile atmadı. | Open Subtitles | . لم يكن ليترك خيمته أبداً |
| Beni o yollamadı. Melia Tepesi'ndeki çadırından kaçtım. | Open Subtitles | -إنه لم يرسلني، هربت من خيمته في (ميلا ريدج ) |
| Beni o yollamadı. Melia Tepesi'ndeki çadırından kaçtım. | Open Subtitles | -إنه لم يرسلني، هربت من خيمته في (ميلا ريدج ) |
| Koşarak çadırından çıkmış. | Open Subtitles | هرب فزعا خارج خيمته و ... |