Ama bu bir güçtür, örneğin teknoloji alanında çalışıyorsanız. | TED | لكن هذه نقطة قوة لو كنت تعمل مثلا, في مجال التكنولوجيا. |
Dışarıda çalışıyorsanız yani tek başınıza veya izole edilmiş yerlerde, sanki suçluymuşsunuz gibi çalışmanız demektir. | TED | إذا كنت تعمل في الخارج، يعني أن تعمل بمفردك أوفي أماكن معزولة، تماما كما لو كنت مجرما. |
Göçmen olduğumuz için bizden rüşvet almaya çalışıyorsanız kanunu biliyoruz. | Open Subtitles | سيدي, إذا كنت تحاول إبتزازنا كوننا مهاجرين, نحن نعرف القانون |
Böylece hikaye nosyonuna geri döndüm ki eğer insanların dikkatini bir kitaba çekmeye ve yol boyunca bilgi almaya çalışıyorsanız, bu her zaman iyi bir şeydir. | TED | فعدت الى مفهوم القصه. وهو امر محبذ ان كنت تحاول جعل الناس ان ينتبهوا لكتابك و استقاء المعلومات تلقائياً |
Ya da aslında siz bir politikacıysanız ve bir seçiminizin nedenini açıklamaya çalışıyorsanız... | TED | أو إن كنت سياسيًا بالفعل وتحاول شرح لماذا اتخذت قرارًا معينًا. |
Kendinizi o anıdan korumaya çalışıyorsanız, sizi anlarız ama şu anda bize yardım edebilecek yaşayan tek kişi sizsiniz. | Open Subtitles | نحن نتفهم ان كنت تحاولين حماية نفسك من تلك الذكرى لكن حاليا |
Eğer Facebook'ta çalışıyorsanız bundan kaçınmanın ne kadar zor olduğunu biliyor musunuz? | TED | هل تعرف ما صعوبة تجنب هذا حين تكونون تعملون في فيسبوك فعلًا؟ |
Cylon detektörü üzerinde çalışıyorsanız, ilk grupta ben de olabilir miyim? | Open Subtitles | ,اذا كنت تعمل علي مكتشف السيلونز فهل يمكن ان يكون انا اول من يجري الاختبار عليه ؟ |
Her ne yapıyorsanız. Eğer çalışıyorsanız, durun. | Open Subtitles | وأيما كنت وأياً كان ما تفعل إن كنت تعمل توقف عن العمل |
Dolayısıyla, Amerikan hükümetini araştıran bir gazeteciyseniz veya Amerikalı rakipleri olan bir şirket için çalışıyorsanız ya da Amerikan hükümeti veya herhangi bir başka alan üzerine çalışan bir insan hakları savunucuysanız telekomünikasyon görüşmelerinizi kolaylıkla izleyebilirler. | Open Subtitles | إن كنت تعمل مع شركة منافسة للأمريكان، أو إن كنت تعمل في قضية حقوق إنسان تتعلق بالحكومة الأمريكية، أو أي مجال آخر، |
Eğer kadınlarla çalışıyorsanız her gün değişiyorsunuz, çünkü birlikte isirika içinde yaşadıklarını gözlemliyorsunuz. | TED | إذا كنت تعمل مع النساء، ستتغير كل يوم لأنك ستلاحظهم يعيشون "اسيريكا" في ما يفعلونه. |
eğer devlet için çalışıyorsanız, kanunu geçirin istiyorum." | TED | وإذا كنت تعمل لصالح الحكومة أريد منك تمرير القوانين." |
Bak, Beni korkutmaya çalışıyorsanız, gerçekten, ben kötü gördük çünkü, işe yaramayacak. | Open Subtitles | إنظر ، إذا كنت تحاول أن تخيفني فهذا لن ينجح لأنني رأيت الأسوأ ، حقاً |
Bir organizasyonu yıkmaya çalışıyorsanız, vazgeçin. | Open Subtitles | إذا كنت تحاول سحق التنظيم .. فيمكنك التوقف الآن |
Eğer bir şeyi oldurmaya çalışıyorsanız, aslen ona karşı bir direnç yaratıyorsunuz demektir. | Open Subtitles | فإذا كنت تحاول أن تجعل شيئا ما يحدث فذلك يعني أتك تقوم بإنشاء المقاومة إلى ما هو. |
Eğer günde dört dolardan azı ile ile geçinmeye çalışıyorsanız ve ampute iseniz uzvunuzu büyük ihtimal ile bir araç kazasında kaybetmişsinizdir. | TED | الفرص هنا, إذا كنت تتقاضى أقل من أربع دولارات باليوم، ولديك طرف مبتور حيث فقدت أحد أطرافك في حادث سيارة. |
Oxford, İngiltere'de oturup YouTube'a girmeye çalışıyorsanız, veri paketleriniz Pakistan'a gidiyordu ve geri dönmüyordu. | TED | إذا كنت جالس في أوكسفود، إنلجترا، تحاول الدخول ليوتيوب، كانت الحزم تذهب لباكستان ولم تكن لترجع مجدداً. |
Diyor ki, zor bir problemi çözmeye çalışıyorsanız, gerçekten zor, farklı türlerde insanlara sahip olmanız gerekir ki farklı akıllara sahip olabilesiniz. | TED | برأيه، إن كنت تبحث عن حل لمشكلة صعبة، صعبة جدًا، فيجب أن تكون لديك مجموعة متنوعة من الناس، بما في ذلك أشخاصا ذوي قدرات عقلية متنوعة. |
Bir şey sakladığınızı biliyorum. Beni korumaya çalışıyorsanız hiç beceremiyorsunuz. | Open Subtitles | وإذا كنت تحاولين عدم إيذاء . مشاعري فإنك لا تنجحيين بذلك |
Teknolojiyle çalışıyorsanız ve bir Mark Zuckerberg ya da Elon Musk gibi görünmüyorsanız hayatınız biraz zor olur, yetenekleriniz sorgulanır. | TED | عندما تعملون بالتكنولوجيا دون أن تشبهون مارك زوكربرغ أو إلون ماسك، تصبح حياتكم أكثر صعوبة، ويتم التشكيك بقدراتكم. |