"çalışıyoruz ve" - Traduction Turc en Arabe

    • نحاول
        
    • نعمل
        
    Burada bir kitap yazmaya çalışıyoruz ve işler çok fazla tatsızlaşacak. Open Subtitles نحن نحاول كتابة كتاب هنا و الامور قد تصبح قبيحة للغاية
    Biz içinde bulunduğumuz yeri ısıtmaya çalışıyoruz, ve bütün ısı pencereden çıkıp gitmeye çalışıyor. TED نحن نحاول تسخين المكان الذي نحن فيه، وكل ذلك يحاول الخروج من النافذة.
    Neden insanları inanmak istemedikleri şeylere inanmaya ikna etmeye çalışıyoruz? Ve bu acaba doğru bir şey mi? TED لماذا نحاول أن نقنع الناس أن تصدق أشياء لا يريدوا تصديقها؟ و هل هو حتى بالأمر اللطيف؟ هل هذه طريقة لطيفة
    Kulağa inanılmaz geliyor ama ayrıntılar üzerinde çalışıyoruz ve bunları başardığımızı görebilirsiniz. TED يبدو أمراً مدهشاً، نعمل الآن في الأجزاء، ويمكنك مشاهدتنا ننجز هذه الأجزاء.
    Sen ve ben, birlikte çalışıyoruz. ve... ve hepsi bu. Open Subtitles لا بأس معي أنا وأنتِ نعمل معاً وهذا كلّ شيء
    Çünkü iki yıldır çalışıyoruz ve kitap sadece 100 sayfa kısaldı. Open Subtitles لأننا كنا نعمل لعامين والكتب لا تزال ينقصها 100 صفحة بالفعل.
    Biz sadece işgalin maliyetini karşılamaya çalışıyoruz, ve gerekirse bu halkı koruyoruz. Open Subtitles إننا ببساطة نحاول دفع تكاليفالإحتلال.. وإن دعت الضرورة، فحماية هذه الجالية
    Üzgünüm, sadece 3 aydır çalışıyoruz ve riske atmak istemiyorum. Open Subtitles آسفة نحاول منذ ثلاثة أشهر لا أريد المخاطرة
    Radarın altından uçmaya çalışıyoruz ve insanlardan oluşan bir duvar koyuyorlar kızla aramıza. Open Subtitles نحن هنا نحاول ان نذهب تحت الرادار وهم وضعو جدار من الناس بيننا وبين الفتاة الصغيره
    Hey, Meg,biraz para kazanmaya çalışıyoruz ve... benden ve büyükbabandan ot satın almak ister misin? Open Subtitles الآن سوف نقوم بذلك في هدوء مرحباً ميج .. نحن نحاول كسب المال
    Burada bir şey yapmaya çalışıyoruz. Ve sokaktan içeri dalan adamlar ağırlayamayız. Open Subtitles نحن نحاول أن ندير شيئاً هنا و لا يمكن أن تسير الناس حولنا
    Bennett'in sabit diskini yeniden toparlamaya çalışıyoruz ve bizce tehlikeli bir durum var. Open Subtitles نحن نحاول أن نعيد بناء الأقراص الصلبه لبينيت ونعتقد ان هناك ما يدعو للانزعاج
    Beyler, şu tablet zımbırtısının şifresini çözmeye çalışıyoruz ve şuradaki yazıda, Open Subtitles أيها السادة, نحاول فك رموز هذا اللوح المنقوش والكتابة هنا تخبرنا بأننا سنعرف ذلك
    Böylece, Londra için Ulaşım firması ile çalışıyoruz ve bu organizasyon 50 yıldır, yeni bir otobüs için, bir müşteri olarak sorumlu olmadı. TED هكذا كنا نعمل مع النقل في لندن، وهذه المنظمة لم تكن في الواقع مسؤولة كعميل لحافلة جديدة لمدة 50 عاما.
    Tabi ki burada gördüğünüz çok kaba bir makina ama biz mikro boyutlarda olanları üzerinde çalışıyoruz, ve umudumuz toz gibi robotlar üretebiliyor olmak. TED طبعا، هذه آلة بسيطة جدا ولكننا نعمل على نسخة متناهية في الصغر منهم ونأمل أن المكعبات ستصبح مثل البودرة وتقوم بسكبها
    Araç boyutunu azaltmak için çalışıyoruz ve altında yatan teknolojiyi daha güvenilir, daha ucuz, daha hızlı ve daha doğru kılmaya çalışıyoruz. TED نحن نفكر في تصغير حجم الجهاز، ونحن نعمل لجعل التكنولوجيا الأساسية أكثر فاعلية، أرخص، أسرع وأكثر دقة.
    Dünya çapında partnerlerle çalışıyoruz ve onlardan bazı çocuklar hakkında rahatsız edici hikâyeler duyuyoruz. TED نحن نعمل مع شركاء عبر جميع أنحاء العالم ومن هؤلاء الشركاء، نسمع قصصاً مزعجة عن حالات فردية للأطفال.
    Benjy, bunu sana anlatma nedenim... çünkü bir vaka üzerinde çalışıyoruz, ve birisi, onun peşini bırakmazsak, bu resimleri basmakla tehdit ediyor. Open Subtitles بنجي، سبب اخباري لك بهذا هو اننا نعمل في قضية والشخص يهددنا بنشرهم اذا لم نتركه يذهب
    Çok önemli bir proje üstünde çalışıyoruz ve, gece yarılarına kadar çalışmak zorundayız. Open Subtitles مكتبنا الهندسي ينفذ مشروعاً حتى أننا نعمل طوال الليل
    Bir süredir birlikte çalışıyoruz ve kulağa çılgınca geldiğini biliyorum ama bir süredir seni izliyorum. Open Subtitles نحن نعمل مع بعضنا البعض منذ فترة وأعرف أن هذا سيبدو جنوناً لكنني كنت أراقبك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus