| Özellikle yönetim kurulu sizi sadece tavsiye veren bir konuma yerleştirmeye çalışacaktır. | Open Subtitles | بالخصوص مع مجلس الإدارة الذي سيحاول ان يجعلك في موقع المراقب فقط |
| Birkaç şaşırtma dönüşü yapıp konumumuzu değiştirip değiştirmediğimizi görmeye çalışacaktır. | Open Subtitles | و سيحاول أن يجعلنا نشعر أننا مخطئين سيقوم ببضعة إلتفافات ليرى إن كنا سنقوم بتغيير موقعنا |
| Fransız subaylar İngiliz subaylarını korumaya çalışacaktır. | Open Subtitles | سيحاول الضباط الفرنسيين حماية الضباط الإنجليز |
| DNA kesildikten sonra hücre bunu onarmaya çalışacaktır. | TED | بمجرّد أن يُقَصّ الحمض النوّويّ، ستحاول الخليّة إصلاحه. |
| Kendi fırsatını yaratmaya çalışacaktır. İşte o zaman kendini ele verecektir. | Open Subtitles | سوف يحاول خلق الفرصة المناسبة و عندها سيفضح السيد العجول نفسه |
| Tabi ki hafta sonunu seninle baş başa geçirmeye çalışacaktır. | Open Subtitles | طبعاً سيحاول الانفراد بك يوم عطلة الأسبوع. |
| Kalabalıkta izini kaybettirmeye çalışacaktır. Nereye gidersen gitsin, herkes ona bakıyor zannedecek. | Open Subtitles | سيحاول الإختلاط بالحشود وأينما يذهب سيشعر بأن مئات العيون تنظر إليه |
| Belki onu tekrar canlandırmaya çalışacaktır. | Open Subtitles | ربّما هو سيحاول مرة أخرى يرفعها من الموتى. |
| Boş sohbetlerle stratejik bilgi elde etmeye çalışacaktır. | Open Subtitles | سيحاول أخذ معومات إستراتيجية من محادثة تافهة |
| Eğer katilse oraya bakmaya çalışacaktır. | Open Subtitles | إذا كان هو القاتل، سيحاول أن يغتنم الفرصة حتى يلقي نظرة. |
| - Samuel kardeşine ulaşmaya çalışacaktır | Open Subtitles | أعني 20 على جوشوا سام سيحاول الوصول لأخيه |
| Normal biri gibi gözükmeye çalışacaktır. | Open Subtitles | و هو سيحاول أن يظهر بشكل عادى تماما ابحث عن مرتدى قبعات البيسبول ، و يديه في جيوبه |
| Ev size oyunlar oynamaya çalışacaktır. Eğer bir şey olursa sadece hakikate güvenin. | Open Subtitles | سيحاول المنزل التلاعب بك اذا حدث اي شيء فثق بالحقيقة وتمسك بموقفك |
| İsmini kullanabilirsin. Her şekilde seni öldürmeye çalışacaktır. | Open Subtitles | ربما قد لايمكنك إستخدامها لأنه سيحاول قتلك بأي طريقة. |
| Muhtemelen daha fazla güç kazanmaya çalışacaktır. | Open Subtitles | حسناً ، ربما سيحاول أن يُرينا مزيداً من قوته. |
| Her istediğini elde eder. Bu yüzden kadın, o adamı burada tutmaya çalışacaktır. | Open Subtitles | يمكنه الحصول على ما يريد و ستحاول هي الاحتفاظ به هنا |
| Ancak okulun kasaba üzerindeki etkisi büyük bu yüzden davayı bizden almaya çalışacaktır. | Open Subtitles | و لكن المدرسة قد حصلت على الانتباه في كل البلد و على الأغلب أنها ستحاول أن تضع القضية بكاملها على كاهلنا |
| Bize ait olanı elimizden almaya çalışacaktır. | Open Subtitles | سوف يحاول منعنا عن الحصول على ما هو حقٌ لنا |
| Herkese bunu kanıtlamadan önce onu susturmaya çalışacaktır. | Open Subtitles | سيُحاول إسكاتها قبل أن يستطيع أى شخص إثبات الأمر |
| Evet zarar gören kısımları değiştirdim. Denizaltının içinde çalışacaktır. | Open Subtitles | نعم، لقد استبدلت القطع المتضررة سوف يعمل بداخل الغواصة |
| Basit bir şekilde çalışacaktır, ki bu bence çok güzel söyleyeceklerim bu kadar. | Open Subtitles | وسوف يعمل بشكل سهل، وأظن أن هذا.. أظن أنني انتهيت شكراً جزيلاً على وقتكم |
| Başkanlık için sırada o var, en ufak bir açığı yakalamaya çalışacaktır. | Open Subtitles | ولان بما أنه التالي في الرئاسة, فسيحاول البحث لنفسه عن أي زاوية. |
| Yüzük yine yetersiz İnsanların yüreğini çelmeye çalışacaktır. | Open Subtitles | سيظل الخاتم يسعى إلي إفساد قلوب الرجال الضعفاء |
| Benim tahminim kartel Meksika'ya kaçak girmeye çalışacaktır. | Open Subtitles | تخميني أن الشركة المحتكرة سوف تحاول تهريبهم نحو " المكسيك " إن لم يكونوا فعلواَ ذلك أصلاَ |