Bir zamanlar Eyalet Savcılığında çalışmış bir araştırmacı. | Open Subtitles | إنها محققة , كانت تعمل في مكتب النائب العام |
Bir dil profesörünün yanında çalışmış bir ara. | Open Subtitles | كانت تعمل مساعدة لأستاذ في علم اللغة |
- Adı Glockner. 70'ler burada çalışmış bir hemşire. | Open Subtitles | كانت تعمل هنا كممرضة في السبعينيات |
Bay Skelos adına çalışmış bir cinayet kurbanı. | Open Subtitles | ضحيه مقتوله كانت تعمل لدى السيد (سكيلوز) (أنتون بوبك) |
Sadece, hala işe yarar bir kaç senatör ve milletvekilinden oluşan zamanında benim gibi şirket için çalışmış bir grup insan. | Open Subtitles | فقط بعض السناتورات، أعضاء مجلس الشيوخ أمثالي الذين عملوا يوماً ما بالشركة |
Bir noktada ABD hükûmeti için uzaktan işletim biriminde çalışmış bir sürü müteahhit vardı ve şaşırtıcı ayrıntıyla özgeçmişlerinde eski işlerinde ne yaptıklarını açıklıyorlardı. | TED | هناك العديد من المقاولين السابقين للحكومة الأمريكية والذي في فترة ما عملوا في وحدة التشغيل عن بعد, والتي تم وصفها بشكل مفصل في سيرهم الذاتية. وماالذي قاموا بمزاولته في تلك الوظائف. |
Bugün burada sanatçı ve teknoloji uzmanı ve film yapımcılarından oluşan, son dört yıl boyunca dikkate değer bir film projesi üzerinde birlikte çalışmış bir takımı temsil ediyorum. | TED | أنا هنا اليوم أمثل فريقاً من الفنانين والمخرجين والتقنيين ومنتجين السينما الذين عملوا معا على مشروع فيلم مثير للإهتمام على مدى السنوات الأربع الماضية. |
1800lerde çalışmış bir adam için bütün klübü yargılayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكن الحكم النادي كامل من قبل شخص واحد الذين عملوا هناك الظهر في 1800s. |