Afganistan'a 1990'da vardım savaş gazileri için bir hastanede çalışmak üzere. | TED | جئت لأفغانستان في 1990 للعمل في مستشفى لضحايا الحرب. |
von Neumann çeşitli işlerde çalışmak üzere, dünyanın dört bir yanından insanlar davet etti. | TED | إذا فون نيومن دعا مجموعة من الغرباء من حول العالم للعمل على كل تلك المشاكل |
Ama esas büyük fikir, tüm paydaşları birlikte çalışmak üzere bir araya getirmek. | TED | لكن الفكرة الأهم هو جمع جميع أصحاب المصلحة للعمل معا. |
Almanya, Norveç ve çeşitli başka yerlerde çalışmıştım, ama Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne Britanya delegasyonu için çalışmak üzere New York'a gönderildim. | TED | عملتُ أيضا في ألمانيا ، النرويج، في أماكن أخرى متنوعة، لكنني أُرسلتُ إلى نيويورك للعمل في البعثة البريطانية في مجلس الأمن الدولي. |
Görünüşe göre, bir defa çalışmak üzere tasarlanmıştı. | Open Subtitles | على ما يبدو انه صمّم للعمل مرّة واحدة فقط |
Ama mezun olanlar Langley dışında ya da dünyadaki elçiliklerde resmi ajan olarak çalışmak üzere görevlendirilecekler. | Open Subtitles | لكن أولئك الذي سيتخرّجون سيرسلون للعمل خارج لانجلي أو السفارات حول العالم كمشاركون في غطاء رسميين |
Yabancı bir istihbarat servisi için çalışmak üzere hiç yakınlık kurdun mu? | Open Subtitles | هل تم إجبارك يوماً, للعمل لصالح إستخبارات أجنبية؟ |
1940'da şeker tarlalarında çalışmak üzere geçici vizeyle gelmiş. | Open Subtitles | جاء هنا بتأشيرة مؤقته للعمل في مزارع قصب السكر في صيف عام 1940 |
Sonraki yaz Dr. Basu'nun altında çalışmak üzere Texas Fort Worth'te bulunan UNT Sağlık Merkezi'ne gittim. | TED | ثم ذهبت في الصيف التالي للعمل تحت اشراف د.باسو .في مركز العلوم الصحية بجامعة نورث تكساس في مدينة فورت وورث بولاية تكساس |
Aile için çalışmak üzere işi kabul ettim. | Open Subtitles | قبلت بالوظيفة للعمل لأجل العائلة |
Sekiz haftalık, ücretli, Washington'da çalışmak üzere yönetici memurları, senatörleri, ve kongre üyelerini izleyeceksiniz. | Open Subtitles | ثمانية أسابيع ، تدفعك ، للعمل في واشنطن العاصمة.. ... تحت ضل مسؤولية إدارة ، أعضاء مجلس الشيوخ في الكونغرس. |
Ne yazık ki bu kadar kısa süreliğine çalışmak üzere programlanmamış. | Open Subtitles | هي لم تبرمج للعمل لوقت قصير |
Sonra Morris ve Duprey'de çalışmak üzere eve döndüler, | Open Subtitles | وبعدها عدت إلى الديار للعمل في مكتب (موريس) و(دوبري)، |
Beni Mark I üzerinde çalışmak üzere 1945 yılında işe aldılar. | Open Subtitles | لقد وظفوني في عام 1945 للعمل على حاسبة (مارك 1) |
11 Eylül saldırı olduğunda Washington DC'deydim ve sonra mültecilerle birlikte çalışmak üzere evime, Kenya'ya geri döndüm ardından da Pakistan ve Afganistan'da çalıştım. | TED | كنت في (واشنطن) وقت أحداث 11 سبتمبر، ثم عدت أدراجى إلى وطني (كينيا) للعمل مع اللاجئين وعملت بعد ذلك في (باكستان) وفي (أفغانستان). |
Okulu bitirdiğimde, New York'ta eğlence ve teknoloji sektöründe çalışamazdım. Çünkü geriye kalan işler için Apple'da çalışmak üzere Kaliforniya'ya sürgün gitmek zorunda kalmıştım. | TED | كان ذلك عندما أنهيت الدراسات العليا ، ولم استطع العمل في نيويورك في مجال الترفيه والتقنية لأنه كان علي الرحيل إلى كاليفورنيا ، حيث كانت هناك بعض الوظائف المتبقية، قريبا جدا من البحر ، للعمل لدى شركة Apple. |
(Gülüşmeler) Sonra doksanlarda, teknoloji alanında çalışmak üzere gelişen bir yer olan batıya taşındım. Microsoft'ta ve Netscape'de çalıştım. | TED | (ضحك) لذا في التسعينات انتقلت إلى الغرب إلى حيث المنطقة المتحررة للعمل في التكنولوجيا... عملت في مايكروسوفت وعملت في نيتسكاب. |