15 gün boyunca çalışmamda yer vermek için bu altı kişiyi aradım. | TED | طيلة نصف شهر، قمت بالبحث عن هؤلاء الستة للمشاركة في عملي. |
Uydu mühendisi olsam da, çalışmamda uydu görüntülerini kullanmak aklıma gelmemişti. | TED | وأيضا كنت أحد مهندسي الأقمار الصناعية، لم يخطر لي بأن أستخدم صور الأقمار الصناعية في عملي. |
Ancak yakın zamanda bunu çalışmamda nasıl kullanacağımı anladım. | TED | اكتشفتُ فقط مؤخرًا كيف أتمكن من استخدام هذا في عملي الخاص. |
Anlam. Ve bu benim çalışmamda aradığımdır, kişisel bir anlam. | TED | المعنى. وهذا ما ابحث عنه في عملي, معاني شخصية. |
Bütünüyle yeni bir gerçeklik yaratmak için, çalışmamda fiziksel olarak her bir şeyi yaratıyorum, bazen kıyafetleri ve sahneyi de. | TED | ولأخلق لهم واقعًا جديدًا بمجمله، أصنع كل شيء في عملي بنفسي، أحيانًا من الأزياء حتى المنصة. |
Siz de çalışmamda hapsolmuş insanlar gibi -(Mikser sesleri, gülüşmeler)- eserimin parçası oluyorsunuz. (Gülüşmeler) (Gülüşmeler) (Alkış) Ama bu çok adil gözükmüyor değil mi? | TED | أنت، مثل اللأشخاص المحاصرين في عملي — (ضجيج خلاط، ضحك) — وقد أصبحت جزءا من عملي، كذلك. (ضحك) (ضحك) (تصفيق) ولكن، يبدو هذا غيرعادل قليلاً، أليس كذلك؟ |