Onu tek başınıza tutuklamaya çalışmayacaksınız. | Open Subtitles | من الهام جدا الا تحاولوا القبض عليه لوحدكم |
Beni bir hücreye kapatıp aç bırakmayacaksınız. Ayrıca insanlığımı geri getirir umuduyla gizli kalmış duyguları tetiklemeye de çalışmayacaksınız. | Open Subtitles | لن تحبسوني في زنزانة وتصفّوا دمائي، وقطعًا لن تحاولوا تنشيط شعور كامن |
Kaçmaya çalışmayacaksınız... veya bankanın dışından biriyle kontak kurmayacaksınız. | Open Subtitles | و لا تحاولوا الإتصال بأحد خارج البنك |
Tartışmayı kesin. Zaten bundan sonra ikiniz birlikte çalışmayacaksınız. | Open Subtitles | كف عن التذمر، ربما لن تعملا مع بعضكما البعض ثانيةً |
Tartışmayın. Zaten bundan birlikte çalışmayacaksınız. | Open Subtitles | كف عن التذمر، ربما لن تعملا مع بعضكما البعض ثانيةً |