Bakın, kulağınızı iyi açın, size söylemeye çalıştığım şey şu: | Open Subtitles | هذا هو ما أحاول أن أخبرك به إن كنت تود سماعي |
Sana anlatmaya çalıştığım şey şu; Bu benim için hiç eğlenceli bir durum değil. | Open Subtitles | ولكن ما أحاول ايضاحه لك أن ذلك ليس ممتع لي |
Söylemeye çalıştığım şey şu ki hayal gücünüzü akışa bırakın, ama her zaman kanıtlanabilir şeyler üzerine kurmaya çalışın ki okuyucu veya seyirciniz uyum sağlasın ve sizin yazarken aldığınız kadar zevk alsınlar. | TED | ما أحاول قوله هو أن تجعل خيالك يتدفق بحرية ولكن دائمًا اجعل ما يحدث مستندًا على حقائق يمكن إثباتها حتى ينسجم معها القارئ أو المشاهد ويستمتع بها تمامًا كما استمتعت بكتابتها. |
Demeye çalıştığım şey şu ki, hiç bir süse ihtiyacım olmayacak... eteğe filan... | Open Subtitles | ...ما أحاول قوله هو ...لن يكون هناك موضوع أحتاج لـ |
Ama söylemeye çalıştığım şey şu tatlım. Tamam mı? | Open Subtitles | لكن , اليك ما أحاول قوله عزيزتي , حسناً |
Sanırım anlatmaya çalıştığım şey şu: | Open Subtitles | ... أعتقد ما أحاول أن أقوله فقط هو |
Söylemeye çalıştığım şey şu ki bu böceğin aksine biz takım olarak bokumuzu da yanımızda sürükleyemeyiz. | Open Subtitles | - لا ، جيري ، ما أحاول أن أصل إليه .. |
Sana söylemeye çalıştığım şey şu ki, Cameron bunu sana bir daha yaptırmayacağına inansa bile yaptıracaktır. | Open Subtitles | ما أحاول قوله هنا .. ..(حتى إذا اعتقد (كاميرون أنّه لن يجبرك على فعل ذلك مجدداً |
Burada söylemeye çalıştığım şey şu. | Open Subtitles | هذا ما أحاول قوله |
Söylemeye çalıştığım şey şu ki... | Open Subtitles | .. ما أحاول قوله هو |
Bak, söylemeye çalıştığım şey şu. | Open Subtitles | ما أحاول قوله هو... |
Söylemeye çalıştığım şey şu ki... | Open Subtitles | ما أحاول قوله هو... |
Lissa, söylemeye çalıştığım şey şu. | Open Subtitles | (ليسا) ، ما أحاول قوله لكِ |