Bunlar birlikte çalıştığım insanlar deli olduğumu düşünecekler. | Open Subtitles | أعني أن الناس الذين أعمل معهم سيعتقدون أنني مجنون |
- Ben seçmedim. çalıştığım insanlar seçti. | Open Subtitles | لم أقم بأستهدافك الناس الذين أعمل معهم قاموا بذلك |
Dinle, beraber çalıştığım insanlar, iyileştiğinden emin olmak istiyor. | Open Subtitles | , اسمع , من اعمل لديهم سيحرصون على أن تتحسن |
Jüri oybirliğine varamazsa adına çalıştığım insanlar bizi cezalandırır. | Open Subtitles | إن وصلت المحكمة لهذا القرار فسوف يؤذيك من أعمل معهم فقط لمعاقبتي |
çalıştığım insanlar, nakitle çalışmayı sevmez. Hamallık oluyor. | Open Subtitles | لا يحبّ القوم الذين أعمل لحسابهم التعامل بالأوراق النقديّة فهي كبيرة جدّاً |
Beraber çalıştığım insanlar kendi menfaatleri için kaçınılmaz gelecekte önüne çıkan her şeyi temizlerler. | Open Subtitles | الرجال الذين أعمل معهم تحمي بقوة حصتهم في المستقبل الحتمي |
Birlikte çalıştığım insanlar, gözlem amacıyla seni de götürmemi isteyeceklerdir. | Open Subtitles | الأناس الذين أعمل معهم يريدونك ان تعود معي |
Emrine çalıştığım, birlikte çalıştığım insanlar birer katil. | Open Subtitles | الناس الذين أعمل لأجلهم الناس الذين أعمل لحسابهم هم قتلة |
Onu bulsanız bile, çalıştığım insanlar tekrar geri almak için ellerinden geleni yapacaklar. | Open Subtitles | حتى و إن وجدته الناس الذين أعمل لديهم لن يوقفهم شئ لإستعادته |
Hala Hillary'yi görebiliyorum çelik işçileriyle çavdar tekleri atarken, çenesinden aşağı akıyor böyle. Yani bu insanlar benim her gün birlikte çalıştığım insanlar. | TED | أستطيع أن أرى ما زالت هيلاري تفعل لقطات لالجاودار والمراوغة أسفل ذقنها، مع عمال الصلب. أعني، هؤلاء هم الناس الذين أعمل معهم كل يوم. |
Demek istediğim bu manyak işleri yaparken birlikte çalıştığım insanlar kadar değer veriyorum kendi güvenliğime, fakat bu işleri gerçekten yapan insanlar kalkıp güvenliğin önce geldiğinden bahsetmiyorlar. | TED | ما أعنيه أن أقوله هو أن سلامتي لها قيمة أكثر عن هذه الوظائف المجنونة بقدر الناس الذين أعمل معهم، ولكن هم الذين يقومون به بالطريقة الصحيحة، إنهم ليسوا هناك للحديث عن السلامه أولاً |
Beraber çalıştığım insanlar... Warren... | Open Subtitles | لدي عمل جيد، أحب الناس الذين أعمل معهم، و "وارين". |
Birlikte çalıştığım insanlar birer katil. | Open Subtitles | الناس الذين أعمل لحسابهم أنهم قتلة |
çalıştığım insanlar güneş ışığı değil. | Open Subtitles | ليس كل من أعمل معه شعاع من البهجة |
çalıştığım insanlar bağışlayan tipte insanlar değildir. Beş... | Open Subtitles | من أعمل لديهم ليسوا من النوع المسامح |
çalıştığım insanlar tarafından gönderilmişlerdi. | Open Subtitles | تم ارسالهم من قبل الذين أعمل لحسابهم. |
Adına çalıştığım insanlar benim insiyatif gösterdiğimi düşünüyorlardı. | Open Subtitles | الأناس الذين أعمل عندهم... ظنوا أنني خطوتُ خطوتي الأولى |
Ama ben gidince adına çalıştığım insanlar beni aramaya gelecekler. | Open Subtitles | ولكن حالما أهرب، الأناس الذين أعمل لمصلحتهم... |