"çalarlar" - Traduction Turc en Arabe

    • يسرقون
        
    • يعزفون
        
    • ويسرقون
        
    • يطرقون
        
    • سيسرقون
        
    • يسرقونك
        
    • سيسرقونك
        
    İnsanlar sınav sorularını çalarlar, kütüphanedeki araştırma materyallerini saklarlar, ve Profesörlere yalan söylerlerdi. Open Subtitles الطلبة كانوا يسرقون الامتحانات و يخبأون الكتب الهامة من المكتبة ويكذبون علي الأساتذة
    Kasaba tiyatrolarında hep ampulleri çalarlar. Open Subtitles في مسارح الدرجة الثانية دائما ما يسرقون الإضاءات
    Korsanlık olmadığını biliyoruz. Çünkü korsanlar gemi çalarlar. Open Subtitles نعرف أنها ليست عملية قرصنة القراصنة يسرقون السفن
    Çok soyludurlar. Gözleri kapalı çalarlar. Open Subtitles إنّهم نبلاء جداً يعزفون معصوبي العيون
    Hackerlar özel ve kamu sistemlerine virüslerle sızar ve onları tahrip ederler ve hassas materyalleri çalarlar Open Subtitles يخترق القراصنه الانظمه التشغيل العامه ويخربونها ويصيبونها بالفيروسات ويسرقون معلومات حساسه
    İnsanlar, merdivenin tepesine kadar çıkmanı beklerler, sonra kapıyı çalarlar. - Kim o? Open Subtitles ينتظر الناس حتى تصعد الدَرَج بأكمله ثم يطرقون الباب
    Öğle yemeği için kleptomanlar ağzınızdaki yemeği çalarlar. Open Subtitles مصـابون بداء السّرقة على الغداء سيسرقون الغذاء قبل وضعـه في فمّكِ
    Metroda dirsek atarak yanınızdan geçerler ve bir anda gelip taksinizi çalarlar. Open Subtitles يعتدون عليك في متو الأنفاق يسرقونك في سيارات الأجرة
    Saksağan veya alakarga. Parıldayan şeyleri çalarlar. Open Subtitles الغربان و طيور الزرياب يسرقون الأشياء اللامّعـة
    Bu adamlar bir avuç korsan. Her şeyi çalarlar. Open Subtitles العصابة الهايتيين بضعة قراصنة يسرقون أيّ شيء
    Küçük dolandırıcılar kim çalabilirlerse çalarlar. Open Subtitles لصوص صغار الشأن يسرقون ممن يمكنهم سرقته.
    Bir şeyleri çalarlar. Peki depo sahipleri ne yaparlar? Open Subtitles يسرقون الأشياء وما عمل مُلّاك المستودعات؟
    Parmaklarından yüzüklerini ve göğsünden kalbini çalarlar. Open Subtitles سوف يسرقون الخواتم من أصابعك و الحب من قلبك
    Genç Boğucu Duman nefesler yuvalarını yapmak için metal çalarlar. Open Subtitles نافثو الدخان يسرقون المعادن لبناء أعشاشها
    Sana şöyle bir bakarlar ve üstünden kıyafetlerini alıverirler o küçük çantadaki mavi taşları da çalarlar. Open Subtitles بنظرة واحدة منهم يجرّدونك من ثيابك، ثم يسرقون حقيبة أحجارك الزرقاء؟
    Çoğu vurup kaçanlar, sapıklar kendi arabalarını kullanmazlar çalarlar. Open Subtitles معظم جرائم القتل بالسيارة لايستخدم القاتل فيها سيارته الشخصية انهم يسرقون واحده
    Onlar can alırlar, gelecek çalarlar. Ben o sınırı geçemem. Open Subtitles يسرقون حياة الناس ومستقبلهم لا أستطيع تخطي تلك الحدود
    Ben Teddy ile tahterevallide şarkı söylerim, onlar da çalarlar. Open Subtitles إنّهم يعزفون عندما نمارس أنا و "تيدي" الجنس
    Neden defalarca aynı melodiyi çalarlar... Open Subtitles لماذا يعزفون نفس اللحن مرارآ وتكرارآ...
    Sırf canları öyle istiyor diye tecavüz eder, öldürür, çalarlar hatta bazen sırf can sıkıntısından. Open Subtitles سيغتصبون و يقتلون ويسرقون فقط لأنهم يريدون ذلك أحيانا حتى لأنهم ضجرون
    İnsanlar genelde girmeden kapıyı çalarlar. Open Subtitles الناس يطرقون الباب قبل دخولهم.
    Eğer parasını verirseniz her şeyi çalarlar. Ve işlerini yaparken kimin canını aldıkları, umurlarında değildir. Open Subtitles لو دفعت لهم ما يكفي، فإنّهم سيسرقون أيّ شيء، ولا يُبالون لمن يقتلونه أثناء سرقتهم.
    Önce gülümserler, sonra cüzdanınızı çalarlar. Open Subtitles كما في السوق ! إبتسامة كبيرة بينما يسرقونك
    - Evet, seni çalarlar. Open Subtitles ـ أجل، سيسرقونك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus