Bak, sihirbazlardan herhangi biri Klarissa'yı numara çalmakla suçladı mı? | Open Subtitles | انظر، أي من السحرة اتهم من قبل كلاريسا بسرقة الحيل؟ |
Sığır çalmakla suçlanan bir grup da öldürülmüş. | Open Subtitles | و عندما اتهمت مجموعة منهم بسرقة الماشية، تم قتلهم |
- Sanırım bebeği çalmakla çok meşguldü. - Yapma. | Open Subtitles | ــ لكنه كان مشغول بسرقة الطفل ــ لا تفعل |
Hazine olması durumunda, onu çalmakla suçlanmak istemem. | Open Subtitles | في حالة وجود كنز مدفون لا أريد أن أتّهم بالسرقة. |
O Cauchy'nin öğrencisiydi ve Cauchy' i onun işlerini çalmakla suçladı. | Open Subtitles | كان طالب لكوشي والذي إتّهم كوشي بسرقه نص نسخته الرابعة منتحليله.. |
Oyuncak ayını çalmakla suçlamış olsaydın senden 40 yıl sonra intikam almak istemeyecekti. | Open Subtitles | لو أنك كنت اتهمته بسرقة دمية الدب لم يكن ليقرر أن ينتقم منك بعد مرور 40 عاما |
- En yakın arkadaşlarımdan biri beni böcek ilaçlarını çalmakla suçluyor. | Open Subtitles | واحدة من اعز اصدقائي اتهمتني بسرقة مبيداتها |
Biraz önce buradan aynı arabayla giden adam, bizi gözlüklerini çalmakla suçlamıştı. | Open Subtitles | الرجل الذي غادر للتو اتهمنا بسرقة نظارته |
-Hayır. Siz Leydi Selena'nın mücevherlerini çalmakla uğraşıyordunuz. | Open Subtitles | لا, لقد كنتم مشغولين بسرقة جواهر السيدة سيلينا |
Bak Penn, seni ruh sopasını çalmakla suçladığım için üzgünüm ve tabii, seni utandırdığım ve sırrını herkese anlattığım için de. | Open Subtitles | انظر، بين، أنا أسفة إتهمتك بسرقة عصا الروح وبالطبع هذا يحرجك وكل شخص عرف سرك المظلم |
Demek istediğim, formülü çalmakla bu berbat durumu tamamen ben başlat... | Open Subtitles | . . أنا من بدأ تلك الفوضى بسرقة المعادلة |
- Evet, zaman hırsızlığı denebilir ve şirketin parasını çalmakla aynıdır. | Open Subtitles | ماذا ؟ نعم ، ويسمّى بسرقة الوقت وهو يعادل سرقة النقود من الشركة |
tepetaklak oldu, halk malları çalmakla tehdit ediyor. | Open Subtitles | بُعثرت الشاحنة والناس اخذو يهددون بسرقة البضائع |
O yanlışlıkla bilezik çalmakla suçlanan bir sosyetik. | Open Subtitles | إنها عضو بارز في المجتمع اتهمت بسرقة سوار بالخطأ |
Fargo endişelenebilir. Lieber'i çalmakla suçladığı yükseltici konvertör gitmiş. | Open Subtitles | فارجو ربما ,إتهم ليبر بسرقة المحول الخاص به |
Devlet ekinlerini çalmakla suçlanmış ama tüm askerler gerçeği biliyormuş. | Open Subtitles | لقد اُتهم بسرقة محاصيل الدولة، ولكن كل شخص في الجيش يعلم الحقيقة |
Sanat eserlerini çalmakla suçladığım ilk gün bana ne söylediğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكر ماقلته لي في اليوم الذي اتهمتك بسرقة القطع الفنية ؟ |
İlki çok aptalcaydı-- beni bu kolyeyi çalmakla suçladı. | Open Subtitles | وردت أمور سخيفة في البداية تتهمني بسرقة هذا العقد |
Bu komuta zaten pek çok yabancı kültürden çalmakla suçlanıyor, Albay. | Open Subtitles | ... هذهالقيادةإتهمت . بالسرقة من ثقافه أجنبية أخرى ، أيها الكولونيل |
Hizmetçi benim eski baldızımı çalmakla suçluyor. | Open Subtitles | إن الخادمة تتهم شقيقتي القانونيّة سابقًا بالسرقة. |
Tüccar gemisindeki bazı malları çalmakla suçlanıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت مُتهم بسرقه بضائع منعلىأحدالسفنالتجاريه. |
Seni çalmakla suçladığım için özür dilerim ama yatak odasındayken sanki bir şey gizliyor gibiydin. | Open Subtitles | انا آسفة لاني اتهمتك بسرقته لكنك كنت تتصرفين وكأنك تخفين امراً في غرفة النوم |
Evet, çantamda kaşık çatal takımını bulmuş ve beni, onları çalmakla suçluyor. | Open Subtitles | لقد وجدت خاتم فضة فى محفظتك واتهمتنى بسرقتها |