"çantama" - Traduction Turc en Arabe

    • في حقيبتي
        
    • حقيبتى
        
    • بحقيبتي
        
    • لحقيبتي
        
    • محفظتي
        
    • حقيبة ظهري
        
    • إلى حقيبتي
        
    Sonra çantama baktım ve giymek için bir şey bulamadım. TED وبعد أن بحثت في حقيبتي لم أجد شيئًا مناسبًا لألبسه.
    Tahmin edebilirsin, bir sürü açıklama yapılmıştı beni oraya göndermeden önce, çantama silahlarını gizlice koymalarından önce. Open Subtitles يمكنك أن تتخيلي، احتاج الامر للكثير من الشرح قبل ان يرسلوني الى هناك قبل ان اضع اسلحتهم في حقيبتي
    Havaalanında tuvalette üstümü değiştirdim ve onun eşyalarını çantama koydum. Open Subtitles لقد غيرت ملابسى فى المطار ووضعت أشياءها فى حقيبتى
    Ben New York'da yaşıyorum. Kimse çantama dokunamaz. Open Subtitles أنا من سكان نيويورك ولا أسمح لأحد بلمس حقيبتى
    Affedersiniz, birkaç dakikalığına çantama göz kulak olur musunuz? Hemen dönerim. Open Subtitles عن إذنك، أتمانعين الاعتناء بحقيبتي للحظة.
    Birinin bel çantama ulaşabilmiş olması lazım. Open Subtitles يجب أن يكون أحد يمكنه الوصول لحقيبتي المضحكة.
    çantama uzandım, demir sopamı kaptım ve vurdum... hepsi delikte. Open Subtitles لذا ، مددت يدي إلى محفظتي .. فلم اجد سوى عملاتي المعدنيه المعتاده
    Onları hemen çantama koy! Geri götüreceğim. Neden? Open Subtitles ضعه في حقيبتي الأن وفوراً سأقوم بإعادتها
    Ben de tam markete gidiyordum. Bir şeyler alıp çantama koyacaktım. Open Subtitles أنا على وشك الذهاب إلى المتجر لأشتري بعض الأشياء لأضعها في حقيبتي
    -Evde var ama Kate Spade çantama sığdıramadım. Open Subtitles لدي لهم في المنزل. لكنها لن لا يصلح في حقيبتي كيت سبيد.
    Anne, geçen hafta silahı çantama sokmaya çalışırken neredeyse beni yakalıyordun. Open Subtitles أمّي، كدتِ توقعين بي قبل أسبوع حينما رأيتِ مقبض بندقتي في حقيبتي
    İşiniz bittiğinde, görevliye onu çantama koymasını söyleyin. Open Subtitles أطلب من "كـادى" أن يضعها فى حقيبتى بعد أنتهاءك منها
    Sopayı... - ...çantama annem koyuyor. Open Subtitles - لا, انا راقصة - و لكن امى جعلتنى اضعه فى حقيبتى.
    çantama uzandı, cüzdanımı aldı ve hızlı hızlı karıştırmaya başladı. Open Subtitles وصل الى حقيبتى , وخطف محفظتى وسرقها
    Evet, çantama koy. Open Subtitles نعم, ضعها فى حقيبتى
    Ojeyi çantama koydum çünkü sepetten düşmesini istemedim sonra da, ödemek için fırsat bulamadım; çünkü dikkatim dağılmıştı normalde olduğu gibi, takip ya da taciz edilmeden evden dışarı çıkmak benim için çok zor. Open Subtitles وضعت طلاء الأظافر بحقيبتي لأنني لم أكن أريده أن يقع من السلة ومن ثم لم أحصل على فرصة لأدفع ثمنه
    - Bir arkadaşım için pastadan çantama biraz koyuyordum. Open Subtitles كيفَ حالكِ؟ كنتُ أضع هذه الكعكة بحقيبتي لصديقٍ فحسب
    Çok teşekkür ederim. Bakalım erkek çantama sığabilecek misin? Open Subtitles شكراً جزيلاً يارفاق، دعنا نرى لو كنتِ ستكونين مناسبة لحقيبتي الرجاليه
    çantama ihtiyacım var. Hala içeride. Open Subtitles أحتاج لحقيبتي فهي لازالت في الخلف
    Tamam. Çekimi nakide çevirdim, cüzdanımı çantama koydum. Open Subtitles حسناً لقد صرفت راتبي , ووضعت محفظتي في الحقيبة
    Bakın kızlar, kedinizi çantama koydum. Open Subtitles انظروا يا فتيات,حصلت على هرتكم فى محفظتي
    Fakat yine de sırt çantama sığacak kadar olan bu motorla ilgili tam olarak düzgün gitmeyen bir şey var. Open Subtitles لكن هناك مازال شيء ليس بالضبط صحيح حول المحرّك الذي أدخل داخل حقيبة ظهري
    Ceketinden düşüp benim çantama girmiş olmalı. Open Subtitles لابد وأنه سقط من معطفه سهوًا ودخل إلى حقيبتي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus